12 Mart 2019 Salı

Rakibimiz Sivasspor

RAKİBİMİZ SİVASSPOR


Merhaba Arkadaşlar, Spor Toto Süper Lig'in 26. Haftasındaki rakibimiz Sivasspor hakkında analiz bilgiseli hazırladım. İsterseniz buradan okuyabilirsiniz.




GENEL İSTATİSTİKLER








Genel ve basitleştirilmiş istatistiklere baktığımız zaman, puan tablosundaki sıramız ve maç başına çekilen şut ortalaması hariç genel anlamda Sivasspor'dan daha üstün durumdayız. Sezona Tamer Tuna yönetimiyle başlayan Sivasspor 11 haftada beklentileri karşılayamayıp sadece 2 Galibiyet alabildi. Bu yüzden de Tamer Tuna'nın yerine Hakan Keleş getirildi ve 7 Galibiyet 2 Beraberlik 5 Yenilgilik bir performans sergiledi.


Hakan Keleş'in takımın başına geçmesinden sonra oyun planlarından en büyük değişikliklerden bir tanesi de sakin, düşük tempo ve daha pasa dayalı sistemden sıyrılarak, maç içinde zaman da olsa ön alan baskıları yapıp ve orta sahada kazandıkları toplar ile hızlı geçiş oyunları üzerinden skor bulmayı hedeflediler.


Olumlu veya olumsuz sonuçlansa da atak sonlandırma konusunda etkili bir takıma karşı oynayacağız. Maç başına çekilen şut ortalamasında lig lideri konumundalar. Maç başına 15.2 şut çekiyorlar ve bu şutların 4.5'i kaleye isabetli gidiyor. Bu kadar fazla şut denemelerinden dolayı da ligde ceza sahası dışından da en çok şut çeken takım konumundalar. (6.8) 

Bu kadar fazla şut çekmelerinin birden fazla sebebi var. Emre Kılınç,Muhammet Demir, Douglas ve Rybalka gibi uzaktan sert şutlar çekmeyi seven oyunculara sahipler. Duran Topları etkili kullanıyorlar ve son olarak Douglas ve Ziya gibi hücuma katılmaya seven iki tane kanat bekine sahip oldukları için savunmada boş alanlar bırakmamak için atağı sonlandırmak zorunda kalıyorlar.


Kalesine gelen isabetli şutların büyük bölümünde sorun yaşayan Fenerbahçe savunması ve kalesinin bu konuda daha da dikkatli olması gerekiyor. Volkan'ın bu maçta yedek kulübesinde olup kaleyi Harun'un devralması daha doğru olacaktır.


DEVRE ARASI TRANSFERLERİ


GELENLER: Özer Hurmacı, Fatih Aksoy, Hugo Vieira, Fousseni Diabate



Sivasspor devre arası transfer döneminde ligdeki çoğu takım gibi hareketli bir süreç geçirdi. Özer Hurmacı ve Hugo Vieira gibi tecrübeli oyuncuları bedelsiz bir şekilde kadrolarına katıp. Fatih Aksoy ve Diabate'yi de kiralık olarak renklerine bağladılar. 

Sezonun ilk yarısını Erzurumspor'da tamamlayıp bedelsiz bir şekilde Sivasspor'a transfer olan Özer Hurmacı, geçtiğimiz haftadaki Yeni Malatyaspor maçına kadar ilk 11'de forma giymemişti ama geçtiğimiz hafta 70 dakikalık performansını iki asist ile süsleyerek dikkatleri üstüne çekmiş durumda. Fousseni Diabate ise devre arasına kadar Leichester'da sadece bir maça çıkabildiği için, kiralık olarak Sivasspor'a gelmişti. Açık alanda oynamayı seven, hızı ve dribblingleri gerçekten çok iyi olan bir oyuncu dar alanda çok iyi işler yapamıyor ve şutlarında da büyük soru işaretleri mevcut. Şuana kadar Sivasspor'da 8 Maçta 0 Gol 3 Asistlik performans sergiledi.


GİDENLER: Robinho, Carl Medjani, Aydın Karabulut 

Sivasspor'da gelen oyuncular kadar giden oyuncularda çok dikkat çekiyor. Özellikle de toplamda 30 maçta 12 Gol Atıp 5 Asist yapan Robinho, Türkiye'ye geldiği ilk sezonda Sol açık ve forvet arkası olarak oynasa da bu sezon başında genelde Kone'yi tamamlayan yedek santrafor gibi oynamıştı oynamıştı. Onun takımdan ayrılmasından sonra ise hücumdaki en büyük yük Kone ve Emre Kılınç'ın sırtında kaldı.


SAKAT VE CEZALI OYUNCULAR


Rakibimiz Sivasspor'da sakat ve cezalı oyunculara baktığımız zaman, Yeni transferleri Hugo Vieira'nın ve Muhammet Demir'in sakatlıklarından dolayı oynaması beklenmiyor ve Yeni Malatyaspor maçında sarı kart görerek cezalı duruma düşen David Braz'ın da oynama ihtimali yok.




TransferMarkt verilerine göre Fenerbahçemizdeki sakat ve cezalı oyunculara baktığımız zaman, Tolga Ciğerci ve Erten Ersu'nun sakatlığının devam ettiğini ve Sivasspor maçında da sahada olamayacaklarını görüyoruz. Nabil Dirar, Mehmet Topal ve Valbuena'nın son durumu ise maç saatinde belli olacak. Serdar Aziz ise Başakşehir maçında gördüğü sarı karttan dolayı ceza durumda.

 


DİZİLİŞ


















Rakibimiz Sivasspor, Sezon başında Robinho'nun da takımda olmasıyla beraber 4-4-2 oyun sistemiyle sahada oluyordu ama takımın başına Hakan Keleş geçtikten sonra 4-2-3-1 oyun düzenini daha fazla kullanmaya başladılar. Devre arasında takıma gelen Vieira ve Muhammetin de sakat olmasından dolayı 4-4-2 oyun formatıyla sahada olmaları da onlar için biraz zor oluyor. 


Cuma Akşamı oynayacağımız maçta rakibimiz Sivasspor'un bu ilk 11 ile sahada olmasını bekliyorum. Braz'ın cezasından dolayı stoperde Fatih'ten başka oynatabilecekleri kaliteli bir isim yok. Özer Hurmacı ise geçtiğimiz hafta yaptığı iki asist ile takımının maçı kazanmasındaki en büyük pay sahiplerinden bir tanesiydi. Sol kanadımızın savunma konusundaki sıkıntılarını düşündüğümüz zaman sağ tarafta Douglas - Diabate ikilisini göreceğiz büyük ihtimalle.



OYUN TARZLARI


Rakibimiz Sivasspor sezonun ikinci yarısındaki çoğu maçta belirli periyotlar dışında ön alan baskıları yapmaktan uzak duran ve rakibini kendi yarı sahasında karşılamaya çalışıp orta sahada kazandığı topları Diabate ve Emre Kılınç'a gönderip hızlı hücumlar ile skor üretmeye çalışıyor. Kısacası geçiş oyunlarını doğru yapmaya çalışıyorlar. 

Kapanan savunmalara karşı ise Ziya ve Douglas gibi hücum konusunda çok etkili olan beklerini ileri çıkartıp, N'dinga veya Hakan'ın biraz daha geriye gelmesiyle kanat organizasyonlarına yöneliyorlar. Bekler hücuma çıktığı zaman genelde ön liberolar biraz daha geride kalıp stoperlere destekte bulunmaya çalışıyor. Kapalı savunmayı açamadıkları zamanlarda ise iki yönteme başvuruyorlar. 


Birincisi uzaktan şutlar. Üstteki Tweetlerde de bahsettiğim gibi Sivasspor ligde en fazla şut çeken takım konumunda (15.2) ve ceza sahası dışından çektikleri şut sayısı da 6.8, takımda Emre Kılınç, Rybalka ve Douglas gibi isimler ceza sahası dışından sert şutlar denemekten çekinmiyorlar. Özellikle de Douglas kalecilerin hiç beklemediği anlarda ters ayağı ile (Sol) çok sert şutlar çekebiliyor. Kalecilerimizin uzaktan şutlara dikkat etmeleri gerekiyor. 

Kapalı savunmaları açmak için kullandıkları ikinci yöntem ise Duran Toplar, Özer Hurmacı'nın da takıma katılmasıyla birlikte duran top organizasyonlarından da geçtiğimiz aylara göre daha iyi faydalanıyorlar. Ceza sahası dışından ve köşelerden kullandıkları duran topları genelde ön direğe açtıklarını ve stoperlerden bir tanesinin genelde ön direğe hareketlenip diğerinin de arka direğe doğru hareketlendiğini de belirtmem gerekiyor.


* Savunmadan top ile çıkarken eğer ki ön alan baskısı yaşamıyorlarsa genelde Tolgahan topu stoperlere gönderiyor ve stoperlerden de beklere gönderiyorlar. Bekler ligimizdeki çoğu takım gibi Sivasspor için de oyun kurulumundaki en büyük katkı sahipleri, eğer ki kanatlar topu almak için beklere pozisyon yaratamıyorlarsa, N'dinga ve Hakan'a pas atıyorlar. Bu tarz durumlarda oyun kurulumuna en çok yardım eden ve dikine paslar atmayan çalışan oyuncuları da N'dinga oluyor. Bursaspor maçında Sivasspor'un attığı ilk golde yaptığı asisti de göz önünde bulundurursak N'dinga'nın savunma arkasına atacağı paslara da dikkat etmek gerekiyor. N'dinga maç başına 3.6'lık başarılı uzun top ortalamasıyla oynuyor. Genel olarak takımda maç başına en fazla kilit pas atan isim ise forvet arkası olan Rybalka.


* Savunmadan top çıkartmaya çalışırken rakip ön alan baskısı yapıyorsa risk almayı hiç tercih etmiyorlar ve genelde topu Kone'ye doğru gönderiyorlar. Serdar Aziz'in cezalı olduğunu düşündüğümüz zaman Kone ile Sadık'ın kafa toplarına çıkmasını bekliyorum o yüzden de bu maçta Kone'nin hava toplarında etkili olabileceğini düşünüyorum. Kone'nin orta sahada indireceği ve Özer'in kanatlara dağıtacağı toplara çok dikkat etmemiz lazım.


Rakibimiz hücum çıkışlarında %37 Sol %26 Orta %37 Sağ kanadı kullanıyor. Hücum çıkışlarında orta sahanın ortasını en çok kullanan üçüncü takım konumundalar bununda birinci sebebi savunma arkasına kaçmaya çalışan kanat oyuncularını göbekten paslar ile daha iyi değerlendirebiliyorlar.


Şut bölgelerine baktığımız zaman ise, şutlarının %18 Sol  %66 Orta  %16'sı da Sağ kanattan geliyor. Bu kadar iyi kanat beklerine ve hızlı kanat oyuncularına sahip olmalarından dolayı da genelde hücumları ortadan tamamlamaya özen gösteriyorlar. 



Bilgiselin bazı bölümlerinde de paylaştığım gibi Sivasspor genelde ön alan baskısı yapmaktan uzak dursa da maçın bazı bölümlerinde şok presler yapmaya çalışıyor. Böyle durumlarda Kone'nin arkasındaki oyuncu da yardımcı forvet gibi Kone'nin yanına gelip rakibin oyununu bozmak istiyor. Savunmadan top çıkartırken rakibin yaptığı ön alan baskılarından dolayı çok fazla sorun yaşadığımız bilinen bir gerçek o yüzden de Sivasspor'un maçın bazı bölümlerinde yapacağı ön alan baskılarına da dikkat etmemiz gerekiyor.




DURAN TOP ORGANİZASYONLARI 

Korner savunmalarında alan savunmasından çok adam adama savunmayı tercih ediyorlar. Kornerin yönüne göre bek oyuncularından bir tanesi ön direkte diğer bek oyuncusu ise altı pasta alan savunması yapmayı tercih ediyor. Geri kalan oyuncular ise ceza sahasındaki oyuncuları adam adama tutmayı tercih ediyorlar. İleri de ise genelde hızlı oyuncuları Diabate veya Emre bulunuyor.




Genelde korner hücumlarında ise ceza sahası içinde 7 oyuncu bulundurmayı tercih ediyorlar. Geride kalan iki tane oyuncu ile de savunmayı garanti altına almaya çalışıyorlar. Duran Topları genelde Özer Hurmacı ve Rybalka kullanıyor ve ön direk organizasyonları yapmayı çok seviyorlar. 



Korner Organizasyonu 2 

Geçtiğimiz hafta oynadıkları Yeni Malatyaspor maçında yaptıkları bir korner organizasyonunu sizinle paylaşmak istiyorum. Yeni Malatyasporlu oyuncular, korner atışı kullanacak oyuncunun gerilmesini ve rakip takım oyuncularının ceza sahasının içinde yerleşmesini bekliyorlar. Atışı kullanacak oyuncu topu hiç bekletmeden Douglas'a gönderiyor ve o sırada Sivasspor oyuncuları da çok hızlı bir şekilde ceza sahası içine yöneliyorlar. Douglas'tan gelen orta çok iyi olmamasına rağmen Yeni Malatyaspor savunması topu uzaklaştırmakta çok büyük güçlük çekiyor ve Sivasspor'lu oyuncudan paylaştığım üçüncü görseldeki taralı alandan çok tehlikeli bir şut geliyor. Bu pozisyon aslında bizim Rizespor maçında yediğimiz ilk gole çok benziyor. Yeni Malatyaspor savunmasının uyuduğu anda çok tehlikeli bir pozisyon yakalamış oluyorlar.


DİKKAT ÇEKEN OYUNCULAR 


Douglas: Bu sezon ki en flaş ve başarılı transferlerden bir tanesi oldu. Barcelona'dan kiralık olarak geldi ve Süper Ligde 23 Maçta 3 Gol 6 Asistlik bir performans sergiledi. Skora yaptığı katkı dışında oyun kurulumuna da çok destek veren bir isim maç başına yaptığı 49 pas ile takımı için de ne kadar değerli olduğunu gösteriyor. Maç başına 4.5'lik top çalma denemesinde bulunuyor ve bu denemelerin 3'ünde başarılı oluyor yani %66'lık bir top çalma oranına sahip. En büyük eksisi ise hücuma çıkmayı çok sevdiği için bazen savunmada ciddi açıklar verebiliyor o yüzden de bazı pozisyonlarda Bjärsmyr
Douaglas'ın kademesine gelip pozisyon kaydırabiliyor. 

Emre Kılınç: 2016-2017 sezonunda Boluspor'dan sadece 225 B €'ya aldıkları genç kanat oyuncusu, bu sezon geçen sezona göre çok daha iyi bir performans sergiliyor ve kaliteli yerli oyuncu bulma konusunda sıkıntı yaşayan üç büyükler için büyük bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Bu sezon ligde 24 Maçta  6 Gol 5 Asistlik performans sergiledi. Oyuncunun yetenekleri hakkında da bir kaç şey yazmam gerekirse, her iki kanatta da oynayabiliyor. Sivasspor'da daha çok hızını kullanmak için Sol kanatta kullanılıyor. Dribblingleri çok iyi ve çok soğukkanlı bir oyuncu, Yaşına göre çok olgun bir oyunu olduğunu düşünüyorum. Fenerbahçemizin de sezon sonu yapılanmasında rotasyon olarak fayda sağlayabileceğini de düşünüyorum.

ZAYIF YÖNLERİ


*Kaleci Tolgahan ve Stoperler oyun kurma konusunda çok becerikli değiller ve risk almayı sevmiyorlar.

* Douglas ve Ziya hücuma çıkmayı çok seviyorlar ama hücuma çıktıkları zaman arkalarında çok ciddi açıklar bırakıyorlar. 

* Douglas ve Ziya hava toplarında çok etkili değiller. Kanatlarda oynayabilecek oyuncularımız için arka direklere açabileceğimiz ortalardan tehlike yaratma şansımız oldukça yüksek.

* Santrafor bölgesinde Muhammet ve Vieira şuan da sakat durumda ve Kone'de sakatlıktan yeni dönmüştü o yüzden Santrafor bölgesinde çok fazla tercihleri yok.


* Eğer ki Kone ile başlarlarsa Kone'nin hızından dolayı geçiş oyunlarından çok fazla verim alamayabilirler.


* Ön alan baskıları uygulayıp, Kone'ye doğru şişirilen topları biz alabilirsek Sivasspor'u büyük ölçüde oyundan düşürüp oyunun tek hakimi olabiliriz.

* Braz'ın cezalı olmasından dolayı stoper tandeminde Bjarsmyr - Fatih olması bekleniyor. Bildiğiniz üzere Fatih'i Beşiktaş'tan kiraladılar ama Fatih'te 21 yaşında olmasına rağmen bu tarz önemli maç tecrübesi olan bir isim değil. Fatih'in tecrübesizliklerinden ve stoper tandeminin uyumsuzluklarından yararlanabiliriz.


* Bjarsmyr yaşından ve fiziğinden dolayı, çok hızlı bir oyuncu değil o yüzden de Soldado'nun savunma arkasına yapacağı koşulardan sonuçlar çıkartabiliriz.


NASIL OYNAMAMIZ GEREKİYOR?


Bence Cuma akşamı oynayacağımız Sivasspor maçında bu ilk 11 ile sahada olmamız gerekiyor. Dirar'ın sakatlığına rağmen sahada olmasını bekliyorum. Douglas - Diabate ikilisini düşündüğüm zaman ise sol tarafta Moses'in oynaması daha doğru olacaktır. Hem Douglas'ın hücum çıkışlarında arkada bırakacağı boş alanlar tehlike yaratacaktır hem de Moses'in Hasan Ali'ye savunmada destek verip en iyi oldukları kanattan skor bulmalarını engellemeyi hedeflemek gerekir. Başakşehir maçında gösterdiği performans ile bazı taraftarlarımızdan tepki görmüş olsa da bence Mehmet Topal yerine Jailson'un oynaması takım için daha iyi olacaktır. Sivasspor'un maçın bazı bölümlerinde yapacağı ön alan baskılarını Jailson - Tolgay ikilisi ile atlatmak ve topu Sivasspor yarı sahasına yığmak daha kolay oluyor çünkü.



* Nasıl oynamamız gerekiyor kısmındaki ilk madde artık klasikleşmeye başladı ama her şeyden önemlisi KONSANTRASYON. Başakşehir maçında ilk golde kalecimizin ikinci golde de Srktel'in ciddi hataları vardı ve maç içinde Tolgay, Jailson ve Eljif gibi isimlerden çok fazla hata geldi. O yüzden böyle önemli bir maçta konsantrasyon seviyesinin yüksek olması gerekiyor.


* Oyun kurmakta çok zorlanan ve deplasmanlarda puan alma konusunda da sorunlar yaşayan Sivasspor'a karşı ön alan baskılarını düşünebiliriz eğer ki Kone'yi tutarsak topun tamamen hakimi olarak baskıcı bir oyun oynayabiliriz. O yüzden de maçın bazı bölümlerinde şiddetli ön alan baskıları yapmamız lazım.

* Duran Toplara çok iyi çalışmamız lazım çünkü Özer Hurmacı takıma katılıp duran topları kullanmayı başladıktan sonra Sivasspor'un da duran toplardan skor bulmaya başladığını görüyoruz.

* Jailson'un maç içinde daha fazla sorumluluk alması gerekiyor ve maçın sıkıştığı noktalarda stoperlere yardım etmesi ve topu çıkartması gerekiyor. 


* Sivasspor'da defansif anlamda baktığım zaman Ziya Erdal'ın bulunduğu kanada (Sol) yönelebiliriz.



SONUÇ


Her hafta sonu umutla başladığımız maçlardan mutsuz bir şekilde ayrılmaya devam ediyoruz. Bu sezon Fenerbahçe tarihindeki en başarısız sezonlardan bir tanesi oldu ve artık yükselişe geçmemiz gerekiyor o yüzden de Sivasspor karşısında galibiyet almalıyız. Eğer ki doğru oyunu oynayabilirsek bence çok rahat bir şekilde galibiyet gelecektir. Galibiyete inancım sonsuz.


26 Şubat 2019 Salı

Fenerbahçe - Beşiktaş Maç Sonu Bilgiseli

Fenerbahçe - Beşiktaş Maç Sonu Bilgiseli


Arkadaşlar selam, pazartesi akşamı oynadığımız Beşiktaş maçı sonrasında maç hakkında pek fazla yorum yapamadım. Maçı bugün tekrardan izleyip, maç içinde gördüklerimi bu Tweet altında paylaşmak istedim. İsterseniz buradan takip edebilirsiniz, keyifli okumalar.


Maç içi analizlere başlamadan önce 11'lerle başlamak istiyorum, 

Fenerbahçe'nin 11: Volkan, Isla, Skrtel, Sadık, Hasan Ali, Mehmet Topal, Tolgay, Zajc, Moses, Dirar ve Soldado

Fenerbahçemizde Volkan'ın yerine Harun'un ve Mehmet Topal'ın yerine Jailson'un oynamasının daha doğru olacağını kadrolar paylaşıldığı zaman da söylemiştim. Mehmet Topal'ın çok iyi bir kesici (çapa) olmasına rağmen bu tarz maçlarda rakibin ev sahibi avantajıyla beraber ön alan baskılarında topu çıkartırken sorun yaşayacağımızı düşünüyordum.


Beşiktaş'ın 11: Karius, Gökhan Gönül, Vida, Mirin, Adriano, Atiba, Dorukhan, Lens, Kagawa, Güven, Burak Yılmaz. 


Maç öncesi paylaştığım bilgiselde Lens'in yerine Quaresma'yı ve Sol bekte Caner Erkin'in oynayacağını düşünmüş ve o şekilde paylaşmıştım. Son haftalarda bu kadar kötü performans gösterirken, sahada Lens'in olması da bizim için büyük bir şans oldu.


Beşiktaş - Fenerbahçe İlk Yarı 

Beşiktaş ev sahibi olmanın avantajıyla beraber ön alanda baskı yaparak maça başladı. Genelde topu kanatlara yönlendirmemiz için ortayı kapatmaya gayret gösterdiler, stoperlerimiz topu kanatlara gönderdiği zaman da iki oyuncu ile baskı yapıp, üçüncü oyuncudan da destek olarak, savunmalarını tamamladılar. Top rakip savunmadayken biz baskı yapmaya çalıştığımız zaman genelde tek oyuncuyla bunu denedik ve Beşiktaş'ın hücum sorun yaşamasını sağlayamadık. 






Aşağıdaki görselde de görmüş olduğunuz gibi top Tolgay'a geldiği zaman da Beşiktaş'tan üç oyuncu Tolgay'ya yakın durarak pas istasyonlarını kapatmayı hedefliyor. Tolgay'ın Dribbling ile oradan çıkma ihtimali de çok düşük, ilk yarıda bu tarz baskılara karşı bir türlü cevap veremedik. 


Bu pozisyonda Tolgay'a yakın olan ve çizgi üstünde bulunan oyuncunun da Soldado olması da ön alan baskıları yüzünden ne kadar zor duruma düşmüş olduğumuzun ve pas istasyonu sayısını arttırmaya çalıştığımızın bir göstergesi.



Dakika 9 (1-0): Sadık'ın Burak'a yaptığı faulden dolayı, Beşiktaş tehlikeli bir noktadan duran top kullanıyor. 

Duran top organizasyonunda Skrtel - Burak Yılmaz, Sadık - Atiba ve Hasan Ali - Gökhan Gönül eşleşmesi dikkatimizi en çok çeken eşleşmeler oluyor. Kagawa atışı kullanmadan önce hafif duraklıyor ve aksiyona geçen Beşiktaşlı oyuncular pozisyonlarını değiştiriyorlar. Bu sırada Sadık hem pozisyonunu kaybediyor hem de Atiba'yı kaçırıyor. Kagawa'nın atışından sonra Burak Yılmaz, hem Skrtel hem de Sadık'ın üstünden topu arkaya Vida'ya doğru aşırtıyor. Top Vida'ya geldikten sonra pozisyon kaybı yaşayan Sadık 6 Pas'ın üstünde kalıyor. Bu sırada kaleye en yakın ve boşta kalan oyuncu olan Atiba'nın markajına Hasan Ali geliyor ve Gökhan Gönül demarke konumda kalıyor. Gökhan Gönül'e en yakın oyuncu, Soldado ve Tolgay ise o sırada uyudukları için Gökhan Gönül'ü engellemiyorlar. 


Yediğimiz ilk golün çok basit bireysel hatalardan geldiğini de bu şekilde görüyoruz. Ben de dahil çoğu arkadaşımız pozisyon başında faul olduğunu düşünüyor olsak da, iki oyuncuda birbirinin formasını çekiyordu ve önce Burak Yılmaz yere düştüğü için faulü aldı. 














Rakibimiz Beşiktaş birinci golü bulduktan sonrada iki kişiyle yaptıkları baskıyı devam ettirdi. Tolgay ve stoperlerimizin oyun kurmasına izin vermediler. Bizim adımıza bu dakikalarda oyun iyice zorlaşmaya başladı. Hem golü yemiştik hem de topu bir türlü hücum oyuncularımızla buluşturamıyorduk.












Dakika 13 (2-0): Beşiktaş, savunmada Isla ve Skrtel'in anlaşmazlıklarından dolayı, korner kazanıyor. Korner'i Kagawa yerden Burak'a gönderiyor. Burak'ta oyunu açmak için, tekrardan Kagawa'yı topla buluşturuyor. Kagawa ortadaki Güven'e pasını veriyor. Güven topu ceza sahasının içine şişiriyor. Mirin kafayla indiriyor. Sadık kafasıyla uzaklaştıramıyor. Dorukhan'dan dönüyor, bu sefer de Hasan Ali kafasıyla uzaklaştırmaya çalışıyor, tekrardan Dorukhan'da kalıyor top ve Dorukhan'dan Gökhan Gönül'e geliyor. Gökhan Gönül topu kontrol etmeye çalışırken, Hasan Ali'de istemsiz bir şekilde Gökhan Gönül'ün bacağına vuruyor ve penaltı oluyor. Penaltı mı değil mi diye tartışabilecek bir şey yok ortada net penaltı ama Milli Takım seviyesindeki bir oyuncunun da böyle penaltı yaptırmaması gerekiyor. Sadık ve Hasan Ali topu uzaklaştırmaya çalıştıkları sırada iki kere Dorukhan'ın bulunduğu bölüme atmaya çalıştılar topu, oysa ki kenarlara doğru atmaya çalışmış olsalardı, pozisyon çok farklı bir yöne doğru evrilebilirdi.









Dakika 21: Beşiktaş maç başından beri yaptığı başarılı ön alan baskılarına bu dakikalarda da devam ediyordu. Top Mehmet Topal'a geldiği bölümlerde Mehmet Topal'ın ayağından topu almak yerine, pas opsiyonlarını kapatmaya çalışıyorlardı. Pas yeteneği çok iyi olmayan Mehmet Topal'ı uzun top atmaya zorluyorlardı. Mehmet Topal'ın attığı uzun toplar ise, boyu Beşiktaş savunmasından kısa olan hücum oyuncularımızla değerlendirilemiyordu. Beşiktaş takım boyunu bu kadar kısaltıp, beklerini de hücuma bu kadar çok çıkartırken, Moses'in kontra fırsatı bulamaması da ayrı bir soru işareti oldu benim için.





Dakika 25-45: 25. Maça yüksek tempo ve eforla başlayan Beşiktaş 25. dakikadan sonra ön alan baskılarını azaltmak zorunda kaldı. Skor 2-0 olmuş olsa bile maçın bitmesine daha yaklaşık 65 dakika vardı. Takımca baskı yapmak yerine Fenerbahçe gibi topa sahip olan oyuncuya baskı yapmayı tercih ettiler. Bu sayede de sahaya çok iyi yayılarak istediğimiz paslaşma fırsatlarını yaratmış olduk. Bunun oluşmasının da en büyük sebebi, Zajc'ın biraz daha geriye gelip, Tolgay ile beraber top dağıtımına yardımcı olması. 35. Dakika'dan sonra iyice geriye çekilmeye başlayan Beşiktaş'a karşı topun ve maçın hakimi olmaya başladık. 





Topa sahip olmamız elbette güzel bir durum ama top ile nerede buluştuğumuz da çok önemli bir detay, mesela 39. dakikada Tolgay top ile burada buluşmuştu ve kendi yarı sahamızda pas atacak takım arkadaşını bulamadığı için takıma isyan ediyor. Bu sezon çoğu maçta bu ve buna benzer bir çok pozisyon izlemiştik.



Dakika 44: Maçın başından itibaren Beşiktaş kalesine en organize geldiğimiz atağı gerçekleştirdik. Hücuma Zajc 43.40'da Volkan'a attığı pas ile başlattı. Daha sonra Top Tolgay'a geldi Tolgay'dan sonra Zajc top isteyerek hücumu olgunlaştırmaya çalıştı. Daha sonra Mehmet Topal'ın şişirdiği topu Beşiktaş savunması engelledi ama Zajc pas arasına girerek topun Mehmet Topal'da kalmasını sağladı ve top Hasan Ali'ye geldi, Hasan Ali ortayı açtığı zaman, Soldado topu Dirar'a indirdi ve Dirar'ın vuruşu Beşiktaş savunmasına çarpıp dışarı çıktı. Pozisyon 43.40'da başladı ve 44.35'te tamamlandı. Atak başlangıcında Orta sahanın daha gerisinde bulunan Zajc, atak bittiği sırada ceza sahasında Dirar ile birlikte kaleye en yakın oyuncu konumunda, Zajc'ın hücumda hem toplu hem de topsuz alandaki reaksiyonu gerçekten çok etkileyici.





Dakika 47 (3-0): Kullandığımız kornerin dönüşünde, top Isla'dan Sadık'a gelmişti. Sadık takımın en gerideki oyuncusuyken pas atacak arkadaşını bulmakta zorlanıyor ve topu Isla'ya havadan göndermeye çalışıyor. Isla topu kontrol etmekte zorlanıyor ve topu kaptırıyoruz. Adriano ise topu uzaklaştırmaya çalıştığı sırada Sadık topa müdahale ediyor ama top kısa düştüğü için Kagawa'nın önünde kalıyor. Kagawa çok rahat bir şekilde ara pasını bırakıyor ve Burak'ta rahat bir şekilde farkı 3'e çıkartan golü attı.


Hata 1: Sadık ayağını çok iyi kullanamadığını bildiği halde, topu Tolgay veya Skrtel'e gönderip, boş alana hareketlenerek takımın rahatlamasını sağlayabilirdi. Arka tarafta güvencen yokken Isla'ya bu kadar riskli pas atması büyük bir hataydı.


Hata 2: Adriano'dan gelen topu Mirin'in maç boyu çoğu kez yaptığı gibi direkt uzaklaştırması lazımdı. Topu yere indirmeye çalışması da ekstra hata olarak değerlendirilebilir. Kısacası anlık konsantrasyon kaybından dolayı, maç hiç beklemediğimiz bir tabloya bürünmüş oldu.








Beşiktaş Fenerbahçe İkinci Yarı

İkinci yarıda Valbeuna - Isla, Moses - Ayew değişiklikleri ile oyuna başladık. Rakibimiz Beşiktaş'ın ikinci yarıya da ilk yarıda olduğu gibi baskılı ve ön alanda savunma yaparak başlayacağını düşünüyordum ama Beşiktaş ön alanda baskılı oynamak yerine, savunmaya çekilmeyi tercih etti. Bunun birden fazla sebebi olabilir, arkada açık alan bırakmamak, ilk yarıdaki yüksek tempodan sonra skorun getirdiği rahatlama ve yorgunluk.


Yeni oyun düzenimize baktığımız zaman, Dirar, Isla'nın yerine sağ beke geçmişti, Valbuena'da kağıt üstünde sağ kanata geçmiş gibi gözükse de top sol taraftayken sahanın ortasına kadar gelip, topun çıkartılmasına yardım ediyor ve mevkisinden bağımsız bir oyun sergiliyordu. Ayew ise Moses'in bıraktığı Sol tarafa geçmişti. 

Dakika 54 (3-1) Valbuena'nın oyuna girmesinden sonra orta sahada üstünlüğü tamamen eli geçirdik, Beşiktaş yarı sahasına yığıldıktan sonra Hasan Ali'nin yaptığı ortayı, önce Vida ardından da Atiba uzaklaştırmaya çalıştı, uzaklaştırılan topu çok iyi takip eden Mehmet Topal ribaunt'u alıp, topu Valbuena'ya ulaştırdı, top Valbuena'dan Soldado'ya geldi, Soldado arkası dönük bir şekilde gol pozisyonu bulamayacağı için, sağ kanatta hücuma destek sağlayan Dirar'ı gördü, Dirar'ın yerden sert pasını Miha Zajc tamamladı.

Yorum yapmak gerekirse, Mehmet Topal boştaki topu aldığı anda Miha Zajc Vida'nın birebir markajında bulunuyordu. Top Valbuena'ya geldiği anda, savunma arkasına koşu yapan Soldado'ya çok kaliteli bir pas bıraktı. Bu pastan sonra Beşiktaş savunmasının bütün dengesi bozulmuş durumdaydı, Soldado boştaki oyuncu Dirar'ı gördüğü anda Vida, Zajc'tan uzaklaşıp, kaleye daha yakın olan Ayew'in önüne geçmeye çalıştı, Top Dirar'ın ayağından çıktığı anda Zajc çok hızlı bir şekilde içeri girip topu tamamladı.



Zajc hakkında analiz bilgiseli yaptığım zamanda söylemiştim. Zajc'ın hücum sırasındaki topsuz oyunları Fenerbahçe için çok değerli olacaktır. En büyük sorunu takım savunması sırasında takımı bir kişi eksik bırakmasıydı. Bu pozisyonda da Dirar'ın ikramını geri çevirmeyip farkı ikiye indirdi.


 


İkinci yarının başından 60. dakikaya kadar genel olarak sağ kanadı kullanmaya özen gösterdik, sağ kanatta Dirar ve Valbuena dışında Miha Zajc'te bazen desteğe geldi. Sağ kanatta Mehmet Topal'ın havaya kaldırdığı topu Atiba eliyle engelledi ve serbest vuruş kazandık. 

Dakika 61 (3-2): Topun başına Valbuena geçti. Valbuena duran topu kullanmadan önce bir kaç noktaya dikkat etmemiz gerekiyor. Srktel - Mirin ceza sahası içindeki en uzak noktadalar, Mirin 1.87 boyuyla sahadaki en uzun boylu oyuncu ama aksiyon alanında değil. Vida 1.84 Sadık ise 1.80 boyunda, Sadık ceza sahası çizgisinden penaltı noktasına doğru hareketlenmeye başlarken, Ayew istemsizce Vida'nın önüne geçiyor, Vida istediği gibi hızlanamıyor. Sadık ise önünde daha yavaş bir koşu yapan Dorukhan ile beraber kafa topuna çıkıyor, Sadık koşarak geldiği için kendisine boy olarak yakın olan Dorukhan'dan daha fazla yükseliyor ve çok güzel bir kafa vuruşuyla farkı 1'e indiren golü atıyor. 



 





















Skor 3-2'ye geldikten sonra hem oyun hem de psikolojik olarak rakibimiz Beşiktaş'tan daha iyi durumdaydık, Beşiktaşlı oyuncular korkup maçı kaybedeceklerini düşünmeye başlamışlardı ve tamamen geri çekilmeye başladılar. Bu sırada biz de geri çekilip Beşiktaş'ı rahatlatmak yerine daha da baskılı oynamaya başladık savunma çizgisini orta sahasının ortasına kadar getirdik.



Dakika 66 (3-3): Beşiktaş kendi yarı sahasının içine iyice gömülmeye başlamıştı, Zajc-Valbuena- Dirar paslaşmalarından sonra Dirar'dan gelen tehlikeli ortayı Gökhan Gönül zorlukla taça gönderdi, Dirar'ın hızlı kullandığı taçtan sonra Valbuena topu bekletmeden Soldado'ya gönderdi, Soldado Mirin'den uzaklaştıktan sonra pas atabilecek arkadaşını aradı. Hasan Ali'yi buldu, sonrasını zaten siz de çok iyi biliyorsunuz. 

 

























Skor 3-3 olduktan sonra Beşiktaşlı oyuncular büyük bir şok yaşamış durumdaydılar. Maç oynandığı sırada çoğu taraftar gibi ben de yüklenmemiz gerektiğini söylemiştim  ama tempoyu biraz daha düşürmeyi tercih ettik. Tercih ettik diyorum çünkü oyuna ve topa hükmeden ve oyunu istediği yönde değiştirebilen taraf bizdik.




Dakika 79 (Burak Yılmaz Direk): Hasan Ali, Dorukhan'ın kaldırdığı topa yanlış müdahale yaparak taca göndermek zorunda kaldı. Gökhan Gönül tacı hızlı bir şekilde kullanarak Dorukhan'ı topla buluşturdu. Dorukhan topla buluştuktan sonra Quaresma'ya çok şık bir pas bıraktı. Quaresma topu aldıktan sonra Quaresma'nın çevresinde 3 tane Fenerbahçeli oyuncu var. Penaltı noktası üzerinde ise 2 tane oyuncu vardı. Bu durumda Srktel'in Burak'ı, Dirar'ın da arkasındaki Caner'i kontrol altına alması gerekiyordu ama maalesef ne Skrtel ne de Dirar, Burak'ı durdurabildiler. Top ise Burak'ın kafasından direğe çarparak oyun alanına geri döndü.





Dakika 80  (Maçın kırılma anı): Bana göre maçın kırılma anıydı bu pozisyondu. 3-0'dan 3-3'e getirmiştik maçı ve Beşiktaş tekrardan kendisini göstermeye başlamıştı ve bu pozisyon Burak'ın topu direğe vurduğu pozisyondan 1 dakika sonra gerçekleşmişti. Önce Valbuena ve Soldado'dan Mirin'e baskı geldi. Mirin riske girdi ve Soldado topu çaldı ardından Mehmet Topal'da kaldı top ve daha sonra Soldado'ya bıraktı. Soldado'da çok güzel bir şekilde Zajc'ın önüne bıraktı topu. Zajc'ın önünde üç tane opsiyon vardı. Birincisi penaltı noktasındaki Soldado'ya yerden ve sert bir pas verecekti. İkincisi yakın direğe havadan sert bir şut çekecekti. Üçüncüsü arka direğe vurmaya çalışacaktı. Denemesi güzeldi ama başarılı olamadı.




  





Dakika 85 (Eljif Direk): Valbuena, Eljif ve Dirar üçlüsünün sağ taraftan çok iyi paslaşmalarından sonra Dirar'dan gelen tehlikeli ortayı, Beşiktaş savunması Korner'e uzaklaştırmak zorunda kaldı.

Korner Organizasyonuna baktığımız zaman, Eljif ceza sahası çizgisine yakın, Sadık ise penaltı noktasında bulunuyor, Eljif'i net olarak markajlayan bir oyuncu yok, o yüzden de Eljif ön direğe doğru hareketlenirken, Sadık'ta arka direğe aşırtma ihtimalinden dolayı arka direğe doğru hareketleniyor. Eljif dar açıdan kaleyi deniyor ve Karius'un şansıyla beraber top direkte patlıyor.





SONUÇ: Sezonun ilk resmi maçı olan Benfica maçından beri ön alan baskılarına karşı büyük sorunlar yaşadığımızı yazıyordum. Bu maçta da bunu çok net bir şekilde görmüş olduk. İlk 25 dakika da Beşiktaş enerjisini sahaya koyarak 2-0 öne geçti, daha sonra oyundan düşmeye başladıkları için, yavaş yavaş topu aldık. İlk yarının sonunda Sadık'ın ciddi hatasından dolayı 3. golü yedik ama ikinci yarıya çok iyi çıktık. Rakibimiz hem kondisyon olarak oyundan düşmüş hem de 3-0'dan maçı kaybetmeyiz havasına girmişti. Zajc ile çok iyi zamanda golü bulduk, 6 dakika sonra Sadık'tan ikinci gol gelince işler hem psikolojik hem de oyun olarak lehimize döndü, Beşiktaş iyice korumak isterken Hasan Ali'den üçüncü gol geldi. İlk yarının kötü olması kadar ikinci yarının iyi olması da şaşırtıcı, hocanın ön alan baskılarına bir çözüm veya bir oyun seti bulması gerekiyor. Bana göre ön alan baskılarından takımı çıkartabilecek orta saha, Jailson - Tolgay - Zajc'tan oluşuyor ama bu üç oyuncu da bazen yetersiz kalacaktır. O zaman da kanatların ve santraforunda desteğe gelmesi gerekiyor. Hiç beklemediğimiz anda hiç beklemediğimiz bir şekilde beraberliği aldık. Bu maçın sonucu ve ikinci yarıdaki oyun önümüzdeki haftalara da yansıyacaktır. #KalplerBeraber