31 Ocak 2019 Perşembe

Miha Zajc

MİHA ZAJC


Ad Soyad: Miha Zajc
Yaş: 24
Mevki: On numara
Boy: 1.78
Ayak: Sağ
Uyruk: Slovenya
Transfer Durumu: Bonservis
TransferMarkt Piyasa Değeri: 6 M €




ARTI ÖZELLİKLERİ


* Bitiricilik
* Uzaktan Şut
* Teknik
* Duran Top
* Pas 
* Dribbling


EKSİ ÖZELLİKLERİ


* Defansif Müdahale
* Defansif Topsuz Alan
* Güç - Dayanıklılık
* İkili Mücadeleler
* Hava Topları 

KARİYER GEÇMİŞİ


Kariyerine doğduğu ülkenin takımı olan Interblock'un alt yapısında başladı. İlk resmi maçına ise 18 yaşındayken 2011/2012 sezonunda çıktı. Interblock takımında 5 maçta 0 Gol 0 Asistlik performans sergiledi. 2012/2013 Sezonunda ise Interblock takımından Olimpija takımına kiralık olarak gitti. O sezon devre arasına kadar Olimpija takımında kaldı. Sadece bir maçta forma giydi. O maçta da 2 gol atarak potansiyelli bir oyuncu olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. Sezonun ikinci yarısında ise Bonservisi ASK Bravo kulübüne geçmişti ve direkt Celje takımına kiralanmıştı toplamda 15 Resmi maçta 2 Gol 2 Asistlik performans sergiledi. 2013/2014 Sezonunda ise Celje ile 40 Maçta 3 Gol 4 Asistlik performans ortaya koydu. 2014/2015 Sezonunun yaz döneminde ise bir dönem kiralık olarak gittiği ama forma şansı bulamadığı Olimpija takımına 400 B € bonservis bedeliyle transfer oldu. 2014/2015 Sezonunda toplamda 26 Maçta 4 Gol 5 Asistlik performans sergiledi. 2015/2016 Sezonunda daha 21 yaşındayken Olimpija takımının değişmez ismi oldu. 33 Maçta 5 Gol 7 Asistlik performans sergiledi ve 23 Mart 2016 tarihinde de Slovenya Milli takımındaki ilk maçına çıkmış oldu. 2016/2017 Sezonunda Avrupa'da tanınmaya başlamış ve büyük liglerin radarına girmeye başlamıştı. Sezonu devre arasına kadar Olimpija takımında geçirdi ve 24 Resmi maçta 9 Gol 1 Asistlik bir performans sergiledi. Bu performansından veya istikrarından dolayı da 25 Ocak 2017 tarihinde 1,7 M € karşılığında Empoli'ye transfer oldu. Empoli'de ilk sezon kümede kalma savaşı verirken çok fazla forma şansı bulamadı sadece 5 resmi maça çıkabildi ve 1 Gol 1  Asistlik performans sergiledi. Sezon sonunda Empoli küme düşmüştü ve kiralık olarak takımdan ayrılmak yerine takımda kalıp takımı tekrardan Seri A'ya çıkartmak için savaşmayı tercih etti. 42 Resmi maçta 8 Gol 16 Asistlik muazzam bir performans ile tekrardan Seri A'nın kapılarını takımına açtı. Bu sezon ise Seri A'da kırmızı kart cezalısı olduğu Milan maçı dışında bütün maçlarda forma şansı buldu ve toplamda 21 Maçta 3 Gol 3 Asistlik performans sergiledi ve transferin son gününde de kendisini Fenerbahçeli yapacak sözleşmeye imza attı.



FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ



Yeni transferimizin fiziksel özellikleriyle başlamak istiyorum. Çoğunuz gibi benim de aklımda en fazla soru işaretlerini barındıran konu oyuncunun fiziksel özellikleri 


* Boyu 1.78 olduğu için hava toplarında pek etkili bir isim değil. Bu konuda oyuncudan pek fazla bir şey beklememek gerekiyor.


* Güç ve Denge konusunda da sorunlar yaşayan bir isim, defans oyuncularıyla ikili mücadelelere girmekten çekiniyor ve ikili mücadelelere girdiği zamanlarda ise bu mücadelelerden genelde başarısız ayrılıyor.


* Takım savunması yapılırken, Moses, Dirar veya Frey gibi mükemmel bir enerjiye sahip değil. Takım savunmalarında pek ortada olmayan bir oyuncu. Sürekli pres yapamaz.


* 10 Numara mevkisine göre yeterince hızlı bir isim diyebiliriz. Toplu veya topsuz hızlı bir oyuncu olarak gözüme çarpıyor. Kanatta oynatılırsa Moses kadar hızlı değil ama Ayew kadar da kötü durumda olmaz bu konuda.


TEKNİK ÖZELLİKLERİ



İşte geldik en güzel kısıma;



* Bitirici ve Uzaktan çok fazla tehlikeli şutlar çıkartabilen bir isim, sağ ayağını çok iyi kullanabiliyor hem plase hem de çok sert şutlar kullanabiliyor. Empoli takımı maç başına ortalama 13 Şut çekerken Zajc bu şutların 2.8'lik kısmını kullanıyordu. Hatta takımda santraforlardan bile daha çok şut denemesinde bulunuyor. Bu çok güzel bir şey çünkü santrafor konusunda sıkıntılar yaşıyoruz ve ceza sahası dışından Mehmet Ekici ile birlikte yeni bir şut tehditi oluşturacaktır.


* Oyuncunun pas yeteneği üst seviyede uzun ve kısa pas atma konusunda gerçekten çok başarılı ve savunma arkasına pas atma konusunda hiç tereddüt yaşamıyor. 


* Duran Toplarda en büyük artılarından bir tanesi, eğer ki Mehmet Ekici ile değişmeli oynayacaklarını düşünecek olursak cepheden frikikleri ve kornerleri Empoli'de olduğu gibi burada da kendisi kullanabilir.


* Teknik ve Dribbling seviyesi de çok üst düzey olan bir oyuncu, Empoli takımında maç başına 2.2'lik adam geçme denemesinde bulunuyor ve 1.4'lük başarı oranına sahip. Fenerbahçe'de ise en fazla dribbling denemesinde bulunan oyuncu hepinizin de tahmin ettiği gibi Yassine Benzia maç başına 2.6'lık adam geçme denemesinde bulunuyor ve 1.6'lık başarı oranına sahip. Tabi Türkiye ile İtalya liginde savunma ortamını ve savunma kalitesini de düşünmek lazım.

* Defansif müdahalelerde çok büyük eksiklikleri olan bir oyuncu bu yüzden takım savunmadayken bir kişi eksik mücadele ediyormuş gibi hissedilebilir.

MENTAL ÖZELLİKLERİ



* Uyum konusu büyük bir soru işareti, Slovenya'dan İtalya'ya transfer olmuştu ve İtalya'da çok fazla vakit geçirmeden de Türkiye'ye transfer oldu. Transfer döneminin son gününde geldi ve önümüzde Zajc'ı değerlendirebilmek için çok fazla bir vakit yok. Takım uyumu ve oyuna alışma süreci Zajc için biraz zorlayıcı olabilir.


* Konsantrasyon, bu sezon takip ettiğim bazı maçlarında gözüme çarpan farklı bir detayda oyuncunun konsantrasyonu, maç içinde bazen oyundan kopabiliyor. Önünden geçen çok basit pasları tutamıyor veya çok rahat basit şekilde top kayıpları yapabiliyor dikkatli olması lazım.



* Oyun bilgisi çok yüksek olan bir isim, topsuz oyunda birbirinden zıt iki performans sergiliyor. Hücumda çoğu zaman topsuz alanda çok hareketli ve topu almayı istiyor. Savunmada ise bazen yerine getirmesi gereken görevleri bile önemsemiyor. Takımın baskılarında yardımda bulunmayıp orta sahada açıklar verilmesine sebep olabilir.


TAKTİKSEL YAKLAŞIM



Öncelikle Zajc'ın orjinal mevkisi On numara ve Merkez Orta saha, Empoli'nin oyun tarzına baktığımız zaman 4-3-2-1 ve 3-5-2 oynadığını görüyoruz. 4-3-2-1 düzeninde iki On numaradan birisi olarak oynuyor ama 3-5-2 diziliminde yardımcı santrafor olarak da oyuncuyu görebiliyorduk. Bu çok iyi bir durum çünkü oyuncuyu Joker olarak kullanabiliriz. Oyuncuyu sol kanata koyup, kanat forvet tarzında oynatıp, dribbling ve şut becerisini kullanabiliriz. 4-4-2 oyun stilinde Soldado ve diğer forvetlere yardımcı olabilecek şekilde kullanabiliriz ya da orjinal mevkisi olan On numarada kendi görevini yapmasını da isteyebiliriz. Joker nitelikli oyuncuların en büyük artıları maç içinde takımın birden fazla dizilişe geçmesine olanak sağlamalarıdır zaten.


Oyuncu On numara mevkisinde oynasa bile Benzia'ya göre en büyük farkı hücumu çok seven ve her pozisyonda hücuma katılmak isteyip, ceza sahasına girme çabası olarak yorumlayabilirim. Genel de attığı paslardan sonra boş alanlara koşup topu tekrardan almak istemesi ya da orta da topu alıp kanatlara yönlendirdikten sonra santraforumuzun yanına desteğe gelmesini çoğu zaman göreceğiz ve bu pozisyonlarda rakip savunma oyuncularını rahat bir şekilde ekarte ederek skor yapabilecektir.



Transfer dönemi artık sona erdi ve mevcut kadromuza baktığımız zaman Sol açık ve Santrafor mevkilerinde büyük soru işaretleri olduğunu düşünüyorum. Slimani, Soldado, Frey, Valbuena ve Ayew çok formsuz durumdalar ve Soldado dışında diğer oyunculardan pek bir umut ışığı da göremiyorum. O yüzden Sol kanatta kanat forvet olarak görme ihtimalimiz çok yüksek, Ersun hoca muhakkak bunu düşünecek ve deneyecektir. Eğer antrenmanlarda da verim alırsa maç içlerinde de Zajc'ı sol kanatta görebiliriz.



Zajc'ın en büyük sorunlarından bir tanesi fizik, İtalya ligi ile Türkiye liginin birbirine benzediği nadir özelliklerden bir tanesidir fiziksel yeterlilik. Zajc bu sezon Empoli'de 21 resmi maça çıkmasına rağmen ilk 11'de 14 Maça çıktı ve bu 14 maçın sadece 5'inde 90 dakika sahada kalabildi. Maç içinde çok fazla aktif dinlenme yapmasına rağmen İtalya liginin sertliğine ve temposuna bir türlü adapte olup full kondisyon oynayamadı. Bazı arkadaşlarımızın kafasında İtalya ligi sert lig ve mücadeleci bir lig orada 21 Maça çıkan oyuncu burada fiziksel sorun yaşamaz diyebilir ama bu çok doğru bir yorum olmaz.


Ersun Hoca'nın çok sevdiği ön alan baskılarına nasıl cevap vereceğini çok merak ediyorum. Büyük ihtimalle bizde de her maç 90 dakikayı kaldıramayacaktır. Bunun bilincinde olmamız gerekiyor.



 


SONUÇ


Son zamanlarda izlemediğimiz tarzda bir oyuncu, 24 yaşında olmasına rağmen potansiyeli hala çok yüksek ve kendisini geliştirebilir. En büyük soru işareti fiziği ve topsuz alan savunmasında takıma ne kadar yardım edeceği. Hücumda ise içimizi rahat ettirebilecek bir isim skor yükünü çekebilecek ve takıma destek sağlayabilecek durumda. Bonservis bedeli hakkında net bir bilgilendirme yapılmadı ama TransferMarkt verilerine göre 6.5 M € olarak gözüküyor. 6.5 M € bir risk olarak gözükebilir ama bazen büyük kazançlar için böyle risklerinde alınması gerekiyor. Miha Zajc'ın Fenerbahçemizde başarılı olacağına yürekten inanıyorum. Hayırlı olsun tekrardan #Kalplerberaber








30 Ocak 2019 Çarşamba

Serdar Aziz

SERDAR AZİZ


* Ad Soyad: Serdar Aziz
* Yaş: 28 
* Mevki: Stoper
* Boy: 1.83
* Ayak: Sağ
* Uyruk: Türkiye
* Transfer Durumu: Bedelsiz
* Transfermarkt Piyasa Değeri: 3.5 M €











ARTI ÖZELLİKLERİ


* Defansif Müdahaleler
* Hava Topları
* Cesaret
* Pozisyon Alma
* Sol ayağını Kullanabilme
* Hırs

EKSİ ÖZELLİKLERİ


* Sakatlık Geçmişi
* Müdahale Sertlikleri
* Konsantrasyon
* Yatarak Müdahaleler


KARİYER GEÇMİŞİ


Kariyerine doğduğu ilde Bursaspor alt yapısında başladı. İlk resmi maçına da 18 Yaşında, 25.10.2008 tarihinde Fenerbahçe karşısında çıktı. 2008/2009 Sezonunda toplamda 7 Maçta 1 Gol 0 Asistlik performans sergiledi. 2009/2010 Sezonunda hiç bir resmi maçta yer almadı. 2010/2011 Sezonunda ise daha 20 yaşındayken Bursaspor ile 20 maça çıktı ve 1 Gol 0 Asistlik performans sergiledi. 2011/2012 Sezonunda Bursaspor ile yükselişi devam ediyordu. 35 Maçta 4 Gol 0 Asistlik performans ile takımın vazgeçilmez oyuncuları arasında olacaktı. 2012/2013 Sezonunun başında geçirdiği sakatlıktan dolayı 6 Maç kaçırmış olmasından dolayı Ligde 19 Maçta forma giyebildi ve toplamda 25 Maça çıktı 0 Gol 1 Asistlik performans sergiledi. 2013/2014 Sezonuna formda bir giriş yaptı ama toplamda iki kere kırmızı kart görmesi ve 4 Maç ceza almasıyla beraber geçirmiş olduğu sakatlıktan dolayı da 6 Maç kaçırmıştı.  2013/2014 Sezonunu 25 Maç 1 Gol 1 Asist 7 Sarı kart 2 Direkt Kırmızı kart ile kapattı. 2014/2015 Sezonunda ise Lig ve Kupada 34 Maça çıktı 2 Gol 1 Asist 11 sarı kart 2 Kırmızı kartlık performans ortaya koydu. Bu performansından dolayı da Milli takıma seçildi. İlk Milli maçını 16.11.2014 Tarihinde Kazakistan'a karşı oynadı. 2015/2016 Sezonunda ise Bursaspor ile son senesi olacaktı. Ligde geçirmiş olduğu sakatlıklardan dolayı 12 Maç kaçıran Serdar Toplamda 23 Resmi maça çıktı ve 2 Gol 3 Asist 6 sarı kartlık bir performans sergiledi. 2016/2017 Sezonunun yaz transfer döneminde 4.5 M € karşılığında Galatasaray'a transfer oldu. Galatasaray'a geldikten sonra yaşadığı sakatlıklardan dolayı 11. Hafta'ya kadar oynayamadı. 11. Haftadaki maç kadıköydeki Fenerbahçe derbisiydi.  Fenerbahçe maçından sonra 4 maç daha oynayabilen Serdar Aziz bu sefer de şansız bir şekilde çapraz bağlarında yırtık sorunuyla karşılaştı ve ligin 17. Haftasında sezonu kapatmak zorunda kaldı. Galatasaray'a geldiği ilk sezon da 6 Maç 0 Gol 1 Asist ve 5 sarı kart ile sezonu tamamlamış oldu. 2017/2018 Sezonunda ise sakatlıklardan dolayı büyük problem yaşamayan tecrübeli stoper 30 Maça çıktı 3 Gol 1 Asist 8 Sarı kartlık performans sergiledi. 2018/2019 Sezonunda ise ara ara tekrarlayan mide problemleriyle uğraşmasına rağmen 15 Maçta 2 Gol 1 Asist 6 Sarı kart 1 Kırmızı kartlık performans sergiledi. Toplamda 232 Maç 16 Gol 9 Asist. Transfermarkt verilerine göre sakatlıklarından dolayı kaçırdığı maç sayısı ise 77, bu rakam gerçekten çok yüksek ve ürkütücü


FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ


Serdar Aziz'in fiziksel özellikleriyle başlamak istiyorum;

* 1.83 Boyunda olmasına rağmen hava toplarında çok etkili bir isim, bu konuda stoperlerimizden Sadık ve Skrtel'e benziyor. Maç başına 6.3'lük Hava topu mücadelesine girerken 4.2'lik başarı oranına sahip. Sadık ise maç başına 4.5'lik Hava topu mücadelesine girerken 3.4 başarı oranına, Skrtel ise maç başına 4.9'luk hava topu mücadelesine girerken 3.2'lik başarı oranına sahipti. Bu performans gerçekten çok etkileyici.


* Türkiye Ligindeki diğer stoperlere baktığımız zaman kesinlikle yavaş denilebilecek bir oyuncu değil. Sadık ile beraber oynadığı zaman takım boyunu çok rahat kısaltabileceğimiz bir isim.


* Sakatlık geçmişine baktığımız zaman 2017/2018 Sezonu dışında çoğu zaman irili ufaklı sakatlıklar yaşamış bir isim, bunun üç sebebi olabilir. 1 Fiziksel zorlanma 2 Düzensiz yaşam 3 Anatomik yapısında problemler var.


* Güçlü bir oyuncu ikili mücadelelerde yıkılması kolay değil.


TEKNİK ÖZELLİKLERİ 


* Defansif Müdahaleleri çok yerinde olan bir isim, Maç başına 1.8'lik top çalma denemesinden 1.6'sında başarılı oldu, yaşının da getirdiği tecrübe ile müdahale yapmak için doğru zamanı bekleyen bir isim. Yeni takım arkadaşlarından Sadık ve Srktel ile kıyaslamak gerekirse Sadık'ın maç başına 1.1 Top Çalma denemesinden 1'inde başarılı olduğunu, Martin Skrtel'in ise maç başına 1.8'lik Top Çalma denemesinden 1.3'lük başarıya sahip olduğunu görüyoruz.


* Savunmada doğru pozisyon almayı bilen bir isim, Ofsayt'ı bozmamaya özen gösteren ve duran top organizasyonlarında durması gerektiği yeri çok iyi bilen ve değerlendiren bir isim


* Topla arası iyi olan bir stoper, Galatasaray döneminde riskli pasları çok denemese de iki ayağını kullanabilen ve paslarının başarı oranında Sadık ve Srktel'den daha iyi durumda olan bir isim. 


* Yatarak müdahale yapmayı seviyor, gerektiği zaman bu konuda risk alabiliyor. Galatasaray'da bu konuda işler biraz daha kolay olabiliyor ama Fenerbahçe'nin hakemlerle yaşadığı sorunları düşündüğümüz zaman daha dikkatli olması gerekiyor.


*Sol ayağını iyi kullanabildiği ve müdahale edebildiği için Galatasaray'da sol stoper olarak oynamış bir isim çok rahat bir şekilde Skrtel ile Tandem olabilir.



MENTAL ÖZELLİKLERİ



* Cesur bir oyuncu, bu konuda stoperimiz Srktel'e benziyor. Topun kaleye girmemesi için gerekirse tekmeye kafa atabilecek cinsten bir isim, Neustadter ve İsmail gibi sert toplarda arkasını dönmek yerine vücudunu siper ediyor. (Şunu yazarken utandım iki oyuncu adına)


* Maç içinde bazen konsantrasyon düşüşleri yaşayabiliyor. Bir anda savunma arkasına oyuncu kaçırma, arkasında kalan fırsatçı oyunculara dikkat etmeme gibi basit hatalar yapabiliyor. 


* Hırslı bir oyuncu, her zaman kazanmayı istiyor ve terinin son damlasına kadar savaşıyor. 




TAKTİKSEL YAKLAŞIM


Haberlere göre Tolgay Arslan transferinin de bittiğini düşünerek bu şekilde bir 11'e sahip olacağımızı düşünüyorum. Serdar Aziz'in sol ayağını iyi kullanmasından dolayı da Sol stoper'e rahat olarak geçebilecektir. Serdar Aziz ve Tolgay'ın gelmesinden sonra ön alan baskılarından çok daha rahat bir şekilde kurtulup hücum çıkışlarında çok daha güçlü olabilir. Serdar ile Srktel değil ama Serdar ile Sadık çok farklı bir tandem olabilir. İkiside stoper için hızlı sayılabilecek isimler ve savunma çizgisini şuan da bulunduğu noktadan daha da ileri taşıyabilirler.

Sadık'ın şuan ki mevcut form durumu ve Serdar Aziz'in son zamanlarda oynamamasını düşündüğümüz zaman, Skrtel ve Sadık'ın sakat veya cezalı olduğu durumlarda kadroda Serdar Aziz'i göreceğimizi düşünüyorum. 


Kulübe yeni transfer edilen stoperlerin veya kalecilerin en büyük sorunu adaptasyon ve iletişimdir. Serdar Aziz'in bu konuda çok büyük problemleri olmayacak çünkü, Harun sakatlığını atlattıktan sonra tekrardan kaleyi devralacaktır ve Bursaspor'dan birbirini çok iyi tanımalarından dolayı bu problemi de atlatacaklardır.





SONUÇ


Sonuç olarak Bursaspor alt yapısında yetişip 4.5 M €'ya Galatasaray'a transfer olan ve Galatasaray'da haksızlığa uğradığı içinde ayrılmak isteyen Milli takımımızın stoperi Serdar Aziz, sakatlık geçmişi çok büyük bir soru işareti sakatlıklardan dolayı yaklaşık 77 Resmi maçı kaçırdı. Oyuncuya çok iyi bakmamız ve maksimum verimi almamız gerekiyor. Bana göre Serdar Aziz transferi zaruri bir ihtiyaç değildi ama çok önemli bir fırsat transferiydi. Bedelsiz olarak takıma katılması da bizim için ayrı bir şans gelecek sezon Srktel ve Neustadter'in takımdan ayrılma ihtimalini düşündüğümüz zaman gerçekten çok başarılı bir transfer. Umarım bizi yanıltmaz ve Fenerbahçemize çok büyük hizmetleri olur. #KalplerBeraber















Tolgay Ali Arslan

Tolgay Ali Arslan


* Ad Soyad: Tolgay Ali Arslan
* Yaş:28
* Mevki: Merkez Orta saha 
* Boy: 1.80
* Ayak: Sağ
* Uyruk: Almanya/Türkiye
* Transfer Durumu: 3 M € Bonservis
* TransferMarkt Piyasa Değeri: 5 M €



ARTI ÖZELLİKLERİ


* Pas
* Dribbling
* Oyun Görüşü
* Soğukkanlılık
* Hırs

EKSİ ÖZELLİKLERİ


* Bitiricilik
* Uzaktan Şut
* Agresiflik
* Hız
* Dayanıklılık


Kariyer Geçmişi


Kariyerine Paderborn Jugend'in Alt yapısında başladı. 2004 Sezonunda Borussia Dortmund'un alt yapısına geçiş yaptı. 2009 Yılına kadar Borussia Dortmund'un alt yapısında kalan genç orta saha resmi maça çıkamadan serbest kaldı. 2009/2010 Sezonunun yaz transfer döneminde Hamburg'a transfer oldu. İlk sezonunda 6 Resmi maça çıktı ve 0 Gol 0 Asistlik bir performans ortaya koydu. 2010/2011 Sezonunda ise Almanya Bundesliga 2 takımlarından Alemannia Aachen takımına kiralık olarak gitti. 35 Resmi maçta 6 Gol 4 Asistlik performans sergileyerek Bundesliga 2 için yeterince iyi bir oyuncu olduğunu kanıtlamış oldu. 2011/2012 Sezonunda Hamburg Tolgay'ı kiralık göndermek yerine kadroda tutmaya karar verdi. 8 Maçta 1 Gol 0 Asistlik bir performans sergiledi. 2012/2013 Sezonunda Hamburg'a Rafael Van Der Vaart'ın transfer olmasıyla forma şansının daha da azalacağını düşünse de dönemin teknik direktörü Thorsten Fink Tolgay'a 26 Maçta fırsat tanıdı Tolgay'da 0 Gol 1 Asistlik performansa imza attı. 2013/2014 Sezonunda 10 numara mevkisinden iyice uzaklaşmış. 8 Numaraya evrilmiş bir durumdaydı. Fiziksel gelişimini tamamlamış ve artık kariyerinin en üst seviyelerine çıkabilecek durumdaydı. 2013/2014 Sezonunda Hamburg formasıyla 37 Maça çıkan genç orta saha 1 Gol 3 Asistlik performans ortaya koydu. 2014/2015 Sezonunun devre arasına kadar Hamburg'da olan Tolgay 15 Maçta forma giyerek 0 Gol 2 Asistlik performans sergiledi ve 450 Bin € bonservis bedeliyle Beşiktaş'a transfer oldu. Beşiktaş'ta ise 22 Maçta 2 Gol 0 Asistlik performans sergiledi. 2015/2016 Sezonunda ise kendisinden daha büyük beklentiler vardı ama Temmuz ayında Çapraz bağlarındaki yırtık nedeniyle 6 Ay forma giyemedi ve 2015/2016 Sezonunda 7 Resmi maçta 0 Gol 1 Asistlik performans sergiledi. 2016/2017 Sezonu belki de kariyer zirvesini yaşadığı sezon olarak gösterilebilir. O sezon 44 Maçta 0 Gol atıp 8 Asist yaptı ve Beşiktaş'ın art arda iki sene şampiyon olmasının en büyük faktörlerinden oldu. 2017/2018 Sezonunda ise 43 Maçta 0 Gol atıp 3 Asist yapan Tolgay Arslan istikrarını devam ettirdi. Bu sezon Beşiktaş ile yaşadığı sorunlardan dolayı kadro dışı kalana kadar 16 Maçta 1 Gol 0 Asistlik performans yakaladı. 


FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ


* Tolgay'ın fiziksel özelliklerinden bahsetmek istiyorum. Boyu 1,80 olmasına rağmen hava hakimiyeti çok iyi olan bir isim değil.

* 2015/2016 Sezonunda yaşadığı sakatlıktan sonra çok iyi dönüş yaptı ve Fiziksel olarak daha da gelişti. Türkiye Ligi için yeterince güçlü ve dayanıklı bir isim.


* Avrupa standartlarına göre çok hızlı değil ama Türkiye ligi için yeterli seviyede


TEKNİK ÖZELLİKLERİ


* Tolgay'ın teknik özelliklerine bakmak gerekirse, Pas yeteneği çok iyi, oyun yönünü değiştirebilen, dikine top atabilen, savunmadan çok rahat bir şekilde topu çıkartabilen ve takımı çok rahat bir şekilde hücuma çıkartabilecek bir isim. 

* Orta sahada fırsat bulduğu zaman Dribbling yapabilen ve rakip savunmayı pas ile geçmek yerine çalım atmayı düşünen bir yapısı da var. Bu durum bazen başımıza bela açabilir. Çünkü gereksiz pozisyonlarda çok fazla çalım denemesinde bulunabiliyor. 

* Pas yeteneği ve Dribbling seviyesini düşündüğüm zaman,  Packing & İmpact (Verimli Rakip Savunmayı Eksiltme) konusunda çok fazla ihtiyacımız olacak türden bir isim. 

* En büyük eksilerinden bir tanesi son vuruşlardaki başarısızlığı, genelde şutlarının büyük bölümünü ceza sahasının dışından çekiyor ve bazı pozisyonlarda kalecilerin inanılmaz refleksleri yüzünden de ağları sarsamamış olsa da bu konuda kendisini geliştirmesi gerekiyor.

* Bu sezon Beşiktaş'ta maç başına 0.4'lük bir şut denemesi var ve bu şut denemelerinin hepsi ceza sahası dışından. Oyuncuyu çoğumuz tanıdığı için istatistiksel veriler kullanarak çok fazla detaya girmek istemiyorum. 


MENTAL ÖZELLİKLERİ 

* Çok hırslı bir oyuncu  ve takımı için her zaman elinden geleni yapmaya çalışan bir isim. Oynadığı takım için terinin son damlasına kadar savaşacak profilde.

* Konsantrasyon seviyesi de çok yüksek, Dribblingler dışında çok fazla ciddi hata yapacağını düşünmüyorum.

* Uyum, Büyük ihtimalle oyuncu oturduğu semtten bile taşınmayacaktır. Beşiktaş'tan Kadıköy'e geliyor. Buradaki ortamı biliyor ve burada olan çoğu oyuncuyla arkadaş, devre arası yapılan transferlerin oyuncular açısından en zorlayıcı kısmı da zaten bu oluyor. Takıma geldikten kısa süre sonra forma giyip verimli performans sergilenmesi bekleniyor. Bu konuda rahat durumdayız.



TAKTİKSEL YAKLAŞIM 


Şuan da içinde bulunduğumuz durumu ve oyuncuların form grafiğini düşündüğüm zaman aklıma en çok yatan 11 bu şekilde oluyor. Top rakipte olduğu zaman Moses ve Dirar'ın ön alan baskılarına Mehmet Ekici gittiği durumlarda Tolgay ve Jailson orta sahadaki açıkları çok rahat bir şekilde kapatabileceklerdir. Eljif Elmas 8 numara oynarken yaşadığı en büyük sorunlardan bir tanesi pozisyon kayıpları ve ardından yaptığı sert faullerdi. Tolgay'da bunu görme ihtimalimiz daha düşük. 

Ersun Yanal dönemlerinde hücum çıkışlarında Cocu döneminin aksine genel olarak Jailson'u stoperlerin arasına göndererek yapıyordu ve Jailson'dan oyunu başlatmasını istiyordu. Jailson bu görevi layıkıyla yerine getiriyordu ama bazı durumlar da ön alan baskısı çok arttığında Orta saha oyuncularından gereken destek azalıyordu bu gibi zor durumlarda Tolgay'ın yardımları da çok önemli olacak.

Konu ön alan baskılarından açılmışken, Benfica maçından itibaren çok net olarak gördüğümüz bir şey vardı. Fenerbahçe'ye doğru ve şiddetli ön alan baskıları yapıldığı zaman teknik direktörler ve oyuncular bu ön alan baskılarına bir türlü çözüm üretemiyorlardı. Topu yerden çıkartamıyorduk, dribbling ile çıkamıyorduk ve genelde topu şişirmek zorunda kalıyorduk. Topu şişirdiğimiz zamanlarda da Fiziksel durumları iyi olmasına rağmen Slimani ve Frey'den top tutmalarını bekliyorduk ama onlarda istenen performansı sergileyemiyorlardı. Tolgay'ı en çok bu konuda istiyordum. Bize ön alan baskılarından rahatça çıkmak için ilaç olabilecek bir isim. 




SONUÇ


Eljif'in ve orta saha oyuncularımızın istikrarsız performansından sonra devre arasında merkez orta sahaya en az bir tane oyuncu transferi gerekiyordu. Gündemdeki isimler Fer, Johansen, Drinkwater ve Tolgay'dı. Fer'den sonra en fazla isteyeceğim oyuncu da kendisiydi. Bize çok fazla şey katacağını düşünüyorum. Eğer ki şeytanın bacağını da kırarsa bu sezon bir kaç golü de olabilir. Umarım Fenerbahçemiz için hayırlı bir transfer olur #KALPLERBERABER.







Rakibimiz Göztepe

RAKİBİMİZ GÖZTEPE


Merhaba Arkadaşlar, Spor Toto Süper Lig'in 20. haftasındaki rakibimiz, Göztepe hakkında analiz bilgiseli hazırladım. İsterseniz buradan okuyabilirsiniz.







GENEL İSTATİSTİKLER


Genel ve basitleştirilmiş istatistiklere baktığımız zaman, puan tablosu ve Dribbling dışında Fenerbahçemizin üstünlüğü söz konusu, Göztepe'nin hücum hattında Halil Akbunar, Gouffran, Castro, Serdar Gürler ve Yasin Öztekin'i düşündüğümüz zaman Dribbling konusunda bizden daha iyi durumda olmaları da pek sorgulanmayacak bir durum. Ekstra olarak Deplasman performansları da bizim gibi çok kötü durumda 10 Maçta 2 G 0 B 8 M ile 6 Puan toplayabildiler.






DEVRE ARASI TRANSFERLERİ


GELENLER: Serdar Gürler, Lumor


GİDENLER: Sokol Cikalleshi


Bu sezon Bayram Bektaş yönetiminde beklentilerin altında kalan Göztepe ligin 16. Haftasında teknik direktör değişikliğine gitmişti. Bayram Bektaş ile yollarını ayırıp, Kasımpaşa'da iyi işler çıkartmış, Kemal Özdeş ile anlaşmışlardı. Ekonomik durumları kötü olmamasına rağmen devre arası transfer döneminde çok fazla transfer yapmak yerine şuana kadar sadece iki oyuncu ile anlaştılar. Serdar Gürler ve Lumor. Serdar Gürler bildiğiniz gibi sezon başında Osmanlıspor'dan Huesca'ya transfer olmuştu. La Liga'da 13 Maçta 0 Gol 1 Asistlik performans sergiledikten sonra devre arasında Göztepe'ye kiralık olarak geldi. Oyuncu hızlı, dribbling yapabiliyor ve kanatlardan içeri girip çok tehlikeli şutlar çekebiliyor. Fiziksel durumu iyi değil. Çok çabuk yere düşebiliyor, ikili mücadeleler de ve hava toplarında başarılı olan bir isim değil. İkinci transferleri ise Sporting Lizbon'dan kiraladıkları Lumor Agbenyenu, sezon başında Göztepe'de sol bek olarak Adama Traore oynuyordu ama çapraz bağlarında yaşadığı yırtıktan dolayı büyük ihtimalle sezonu kapatmış gibi gözüküyor. O yüzden de böyle bir takviye yapmak zorunda kaldılar. Lumor'u Galatasaray maçında yakından takip etme şansım oldu. Fiziksel özellikleri gayet yerinde hava toplarında etkili olabilecek bir isim ama hücum gücü tartışılabilir. Tarz olarak sağ bekleri Gassama'ya benziyor diyebiliriz.



SAKAT VE CEZALI OYUNCULAR

Transfermarkt verilerine baktığımız zaman Göztepe'de Adama Traore ve Nabil Ghilas'ın sakatlıklarının devam ettiğini görüyoruz. Galatasaray maçında sakatlanan Gassama'nın da oynaması beklenmiyor. Ekstra olarak Galatasaray maçında sarı kart görerek cezalı duruma düşen Poko'nun da oynama ihtimali bulunmuyor. Poko ve Gassama'nın aynı anda sakat olması Kemal Özdeş için büyük bir problem olacaktır. Çünkü asıl mevkisi Ön libero olan Alpaslan Öztürk'ü Gassama ile değişmeli sağ bek oynatıyorlardı.



Sakatlık ve Cezalı oyuncular tablosunda Fenerbahçemize baktığımız zaman, Tolga Ciğerci, Erten Ersu, Oğuz Kağan Günçtekin, Harun Tekin ve Michael Frey'in sakatlıkları devam ediyor ve maç saatinde maç kadrosunda olması beklenmiyor.

Yeni Malatyaspor maçında çok gereksiz ve yanlış bir kararla sarı görmüş olan Hasan Ali Kaldırım ve Ümraniyespor maçında gördüğü kırmızı karttan sonra 3 maç ceza alan Skrtel'in de Göztepe karşısında oynamayacağını belirtmem gerekiyor.




DİZİLİŞ


Göztepe'nin maç öncesi dizilişlerine baktığımız zaman çoğunlukla 4-1-4-1 oyun dizilimin olduğunu ve bazı önemli maçlarda da 4-2-3-1'e döndüklerini görüyoruz. İki oyun sistemi de birbirine yakın olmasından ve Castro gibi bir orta sahaya sahip olmalarından dolayı maç içinde iki sisteme kolay geçiş yapabiliyorlar. Galatasaray maçında set hücumlarında 4-2-3-1 diziliminde olsalar bile savunmada 4-4-1-1 düzenine dönüyorlar ve ileri de Jerome ile Castro'yu bırakıyorlar. Açık oyunu çok seven bir yapıya sahipler bunun da en büyük sebebi daha önce de yazdığım gibi hücumcu kanatlara sahip olmaları.






Sezonun ikinci yarısının açılış maçında Yeni Malatyaspor'a 4-1-4-1 oyun düzeniyle sahaya çıktılar. Genellikle savunmadan kısa paslar ile Borges veya Castro ile buluşturmaya çalıştılar. Daha sonra da Halil Akbunar, Yasin Öztekin ve ikinci yarıda oyuna giren Serdar Gürler ile kanat organizasyonlarında Jerome'yi beslemeye çalıştılar. Jerome'den skor katkısı alamamışlardı ama Halil Akbunar'ın bulduğu golde Jerome'nin katkısı da çok büyüktü. 


Göztepe'nin iki dizilişine de baktığımız zaman çoğu şeyi aynı yaptığını görüyoruz. Beklerden çok fazla hücum desteği alamıyorlar. Bekler genelde kanat oyuncularının bıraktığı açıkları kapatmaya çalışıyor. Set hücumlarında Poko savunma önünü daha güvenli hale getiriyor. Ribaunt'ları almaya çalışıyor. Titi ve Reis'in yavaş olmalarından dolayı bir tane beki genelde geride bırakabiliyorlar. İki düzende de ana oyun kurucuları Celso Borges, genelde hücum çıkışları için toplar Borges'e gönderiliyor Borges'te topu sağ veya sol kanada aktarıp kanat setlerini gerçekleştiriyorlar. Borges'in maç başı pas ortalaması 54.9 ve Göztepe'nin maç başı ortalama pas sayısı 434,5 Göztepe'nin her 8 pasından bir tanesi Borges'e geliyor ve Borges, kaleci Beto ve Titi'den sonra en fazla başarılı uzun pas atan oyuncuları. 



Cuma akşamı oynayacağımız Göztepe maçında Göztepe'nin bu ilk 11 ile sahada olmasını bekliyorum. Gassama ve Alpaslan'ın oynamadığı maçlarda sağ bek'te normal mevkisi sağ açık olan Tayfur Bingöl'ü izlemiştik. Tayfur'un hücum gücü oldukça yüksek ama defansif özellikleri biraz tartışılabilecek bir isim. O yüzden Kemal hoca risk almak yerine Alpaslan'ı sağ beke koyup. Orta sahada dinamo olabilecek Ngando'yu düşünebilir ama Castro - Borges - Ngando üçlüsü de savunmada çok rahat açıklar verebilir ve Göztepe'nin oyundan düşmesine sebep olabilir.



OYUN TARZLARI 


Kanat oyunlarını çok seven ve birden fazla hücumcuya karşı savunma yapacağımız bir takım, daha önce de yazdığım gibi Halil Akbunar, Serdar Gürler, Yasin Öztekin, Gouffran ve Tayfur Bingöl gibi kanatlarda fark yaratabilecek oyunculara sahipler. Bazı maçlar da ortayı kapatan takımları açabilmek için 30-40 civarında orta açtıkları bile oluyor.

Ghilas'ın sakatlığından dolayı Jerome oynadığı için, hava toplarında da çok etkili bir takım haline gelebiliyorlar. Takımda en çok hava topuna çıkan isim Jerome ve maç başına 3.7'lik hava topu kazanma oranına sahip. Ligde 15 maç veya daha fazla oynayıp en iyi hava topu kazanma sıralamasında ise 6. sırada, Neustadter'in hava toplarında zafiyetini geçtiğimiz hafta Mina karşısında neler yaptığını düşündüğümüz zaman Kemal hoca bu zafiyeti kullanmak isteyecektir. 


Kanat oyunlarını çok sevdiklerini daha önce de yazmıştım. Hücumlarının %36'sını Sol %25'ini Orta'dan ve %39'unu Sağ kanattan yapıyorlar. Kanatları bu kadar kullanmalarına rağmen şutlarının büyük bölümünü kaleyi cepheden gören kısımlardan yapıyorlar. Şutlarının %29'unu sağ ve sol kanattan %71'lik kısmını ise ortadan gönderiyorlar. Yani orta kafa gol.


Kanat organizasyonlarıyla rakibi açamadıkları durumlarda ceza sahası dışından şut çekmeye başlıyorlar. Maç başına ortalama 10.9 Şut ortalaması olan Göztepe 4.5'lik bir ceza sahası dışından şut çekme istatistiğine sahip. Bu oran gerçekten çok yüksek, istatistiklere göre Göztepe her maç çektiği şutların %44'ünü ceza sahası dışından deniyor.. Takımın en şutör oyuncusu Yasin Öztekin maç başına 2.4'lük bir şut istatistiği var. Bu şutların 1.3'ü ceza sahası dışından geliyor ve 7 Gol ile takımının en golcü oyuncusu konumunda.


Göztepe'nin oyun tarzlarından bir tanesi de Duran Toplar, Özellikle de korner hücumlarından birbirinden fazla setlere sahipler. Skor eşit ise veya risk almayacaklarsa genelde ceza sahası içine 5 tane oyuncu giriyor. Çoğu pozisyonda bir oyuncu kaleciye markaj uygulamaya çalışıyor. Diğer oyuncular da atış öncesi birbirine yakın kalıp daha sonra kenarlara açılıyorlar. Ceza sahası dışında bir tane oyuncu seken topları alabilmek ve hücuma destek sağlamak için bekliyor. Ekstra olarak korner kullanan oyuncunun yanında da bir oyuncu bekliyor. Korner organizasyonlarından istedikleri verimi alamazlarsa pas ile de başlayabiliyorlar. Bu sezon duran top organizasyonlarından 4 gol buldular. Titi, Jerome ve Wallace Reis, duran toplarda etkili olabilen isimler özellikle bu isimlere karşı daha dikkatli olmamız lazım.


























Top Beto'ya geldiği zaman genelde yerden kısa paslar ile oyunu başlatıyorlar ama büyük ihtimalle Jerome / Neustadter eşleşmesinden dolayı Joreme'yi daha çok kullanacaklardır.


DİKKAT ÇEKEN OYUNCULAR


Halil Akbunar: Göztepe alt yapısından yetişmiş genç kanat oyuncusu, Sağ ve Sol kanatta oynayabiliyor. Fiziksel özellikleri çok iyi olmasa da çok hızlı,dribblingleri ve bitiriciliği çok iyi durumda, bu sezon Göztepe adına 22 maça çıktı ve 4 Gol 5 Asistlik performans sergiliyor. Göztepe'de Yasin Öztekin'den sonra en fazla başarılı Dribbling yapan isim. Bu arada benim de çok beğendiğim bir isim gelecek sezon yabancı sınırlamasının gündem de olduğunu da düşünürsek bize de fayda sağlayabilir.




Andre Castro: Kasımpaşa dönemlerinden de çok yakından tanıdığımız isim, hem 8 hem de 10 numarayı çok rahat bir şekilde oynayabilen isim, orta saha ile hücum hattını bir birine bağlayan bir köprü görevi görüyor adeta. Bu sezon Göztepe adına 17 Maçta 1 Gol 4 Asistlik performans ile oynadı. Maç başına 1.7 şut istatistiği ile oynuyor ve bu şutlarında 1'i ceza sahası dışından geliyor. Volkan'ın Castro'dan gelecek şutlara çok dikkat etmesi gerekiyor.
















Cameron Jerome: 32 Yaşındaki İngiliz santrafor, kendisi için pivot santrafor diyebiliriz. Hava toplarında çok etkili ve yaşına rağmen fiziği de çok yerinde bir isim, Sadık ile olacağı birebir eşleşmeler de pek problem çıkartmasa da Neustadter ile baş başa kaldığı durumlarda bizim için büyük sorunlar çıkartabilir. Top dağıtımı iyi ama kontra atak stiline hiç uygun bir isim değil. Bu sezon 17 Maçta 3 gol 1 Asist ile oynadı. Takımda en fazla hava topuna çıkan oyuncu, maç başı 6.9 ve bu 6.9'luk hava topuna çıkışlardan 3.7'sini kazanıyor. Skrtel'in yokluğunu bu maçta da arayacağız gibi gözüküyor. Ekstra olarak fırsatçı bir oyuncu beklenmedik zamanlar da kalecilere press yapıp hata yapmalarını sağlayabiliyor.


 



ZAYIF YÖNLERİ


* Titi ve Wallace Reis, hava toplarında çok etkili olmalarına rağmen, savunma arkasına atılan toplarda etkisiz kalabilen oyunculardan. Çok hızlı değiller ve hamlelik oyuncular.


* Geçtiğimiz sezonu çok iyi geçiren ama bu sezon büyük formsuzluk yaşayan Beto'ya sahipler. Penaltıları çok iyi olabilir ama genel olarak çok büyük düşüşe geçmiş bir isim, kaleyi yoklamamız lazım.


* Normal düzende Berkan Emir, Lumor, Gassama ve Alpaslan hücuma çok destek verebilecek bekler değiller. O yüzden beklerden pek destek alamıyorlar. Bu maçta sağ bekte Tayfur'un oynamasını bekliyorum. Tayfur hücum konusunda diğer oyunculara göre biraz daha iyi ama onunda defansif özellikleri problemli. 


* Jerome ve Deniz Kadah dışında santrafor'da oynatabilecekleri pek fazla isim yok. Jerome ve Deniz Kadah Toplam 26 Maçta 4 Gol atabildiler. Herhangi bir sakatlık durumda Yasin Öztekin'i orada değerlendirebilirler.


* Poko'nun cezalı olması orta sahalarının fiziksel olarak düşebileceğini gösteriyor. Orta sahayı alırsak Göztepe'yi oyundan düşürebiliriz.



* Titi ve Wallace Reis ikilisi çok teknik değiller. Ön alan baskılarında topu şişirmek zorunda kalacaklar. Jerome ile Sadık'ı birebir eşleştirebilirsek, hava toplarında biraz olsun şans yakalamış oluruz. 



NASIL OYNAMAMIZ GEREKİYOR?



Bence Cuma akşamı oynayacağımız Göztepe maçına bu ilk 11 ile sahada olmalıyız. Kadroda Mehmet Topal'ı görenler büyük ihtimalle homurdanacaktır ama Göztepe'nin Borges ve Castro ikilisine karşı defansı Jailson'dan daha iyi olan Mehmet Topal'ın başlaması gerektiğini düşünüyorum. Titi, Wallace Reis ve Jerome gibi uzun boylu hava toplarında üstün bir rakibe karşı oynayacağımızı düşünürsek, Neustadter'in hava toplarındaki performansını da göz önünde bulundurursak Mehmet Topal duran toplarda bir nebze olsa rahatlatır bizi. Sol tarafta Hasan Ali'nin cezasından dolayı Ersun hoca büyük ihtimalle İsmail ile başlayacaktır. İsmail'in hücum gücünü bırakın defansta kendi görevlerini yapmakta zorlandığını da düşünürsek, Sol tarafta Moses'in olması İsmail'in de biraz olsun rahatlamasına sebep olacaktır. 









* Yeni Malatyaspor maçında olduğu gibi maça çok yüksek konsantrasyon ile başlamamız lazım. Özellikle Benzia, Neustadter, Volkan, Isla ve İsmail'in diğer oyunculardan daha da yüksek konsantrasyona sahip olması lazım çünkü bu oyuncular bireysel hata yapmaya çok yatkın isimler.


* Belirli aralıklarda baskılar yapmamız lazım ama baskı yaparken de arka taraftaki oyuncularımızın kontrollü olması gerekiyor. Oyun kurucuları Borges'i kilitlememiz lazım. O yüzden de desteğe Castro'yu getirip hücum opsiyonlarını azaltmaya çalışmalıyız.


* Eğer ki Borges'i kilitlemeyi başarabilirsek, Titi ve Wallace Reis topları şişirmeye başlayacaklardır. Jerome'nin hava toplarındaki başarısını kullanmak isteyeceklerdir. Beklerimizin bu konuda dikkatli olması lazım. Arkaya oyuncu kaçırırlarsa Jerome'nin atacağı ara paslarından dolayı tehlikeler yaşayabiliriz.


* Soldado'nun hareketli bir oyun sergilemesi lazım. Genel de yaptığı orta sahaya kadar gelip top dağıtımına yardımcı olmaktan ziyade savunma arkasına bol bol koşular denemeli, savunmanın yavaş olmasından yararlanması gerekiyor.


* Kanat organizasyonlarında havadan ortalar açmak yerine, yerden sert paslar atmamız gerekiyor. 


SONUÇ


Zorlu Yeni Malatyaspor maçından çok iyi bir oyunla beraber üç puanla ayrılmıştık. Şimdi daha farklı bir oyun planı olan takıma karşı oynayacağız. Bu sezon deplasman da sadece iki galibiyet aldılar ve deplasman maçlarında çok zorlanıyorlar. Rakibimizin nasıl oynayacağını biliyoruz ve oynayacakları oyuna göre stratejiler yapmamız gerekiyor. Ben Fenerbahçe'ye güveniyorum. Yeni Malatyaspor karşısında aldığımız galibiyetten sonra Göztepe maçını da kazanarak seriye başlamış olacağız. #KalplerBeraber














29 Ocak 2019 Salı

Nicolas Castillo

Nicolas Castillo


* Ad Soyad: Nicolas Castillo
* Yaş: 25
* Mevki: Santrafor
* Boy: 1.79
* Ayak: Sağ
* Uyruk: Şili
* Transfer Durumu: Kiralık
* TransferMarkt piyasa değeri: 6 M € 



ARTI ÖZELLİKLERİ


* Bitiricilik
* Pozisyon Alma
* Çeviklik
* Güç
* Pivot oyunları
* Top dağıtımı


EKSİ ÖZELLİKLERİ


* Hava topları
* Agresiflik/Sinir
* Zayıf Ayak Kullanımı (Sol)
* Alışma süreci
* Dribbling


KARİYER GEÇMİŞİ


Kariyerine Şili'nin Universidad Catolica alt yapısında başladı. 2010/2011 Sezonunda 18 yaşında ilk resmi maçına çıktı aynı sezonda toplamda 3 maça çıktı 0 Gol 0 Asistlik bir performans sergiledi. 2011/2012 sezonunda ise daha 19 yaşındayken büyük bir patlama yaptı ve 27 Resmi maçta 10 Gol 1 Asistlik performans sergiledi. 2012/2013 Sezonunun ilk yarısında ise 17 Maçta 6 Gol 3 Asistlik performans sergiledi. Son iki sezonluk performansıyla Avrupa'nın ilgisini çekti ve 2013/2014 Sezonunun devre arasında Club Brugge'nin yolunu tuttu. 2013/2014 Sezonunda Club Brugge ile oynadığı ilk maçta ve son maçta gol atabilen genç santrafor sezonu 13 Maç 2 Gol ile kapattı. 2014/2015 sezonunda Club Brugge ile sezona çok iyi bir başlangıç yapmıştı ama form grafiğini aynı şekilde devam ettiremediği için devre arasında Mainz'e kiralandı. Mainz'de ise sadece 1 Maç forma giyebildi ve sezonun bitmesine 7 hafta kala dizinden yaşadığı sakatlıktan dolayı sezonu kapatmak zorunda kaldı. 2014/2015 Sezonunda ise toplamda 28 Maçta 11 Gol 2 Asistlik performans ile sezonu tamamlamış oldu. 2015/2016 Sezonunda ise geçen sezondan kalma sakatlığı devam ettiği için yaz kampı geçiremedi ve Club Brugge'de forma şansı bulamadığı içinde kiralık olarak İtalya Seri A takımlarından Frosinone'ye gitti. İtalyan ekibinde de forma şansı bulmakta çok zorlanan Şilili Santrafor sadece 6 maça çıkabildi ve 0 Gol 0 Asistlik bir performans sergiledi. Devre arasında ise Alt yapısında yetiştiği Universidad Catolica'ya kiralık olarak gitti. Şili'de kendisini yeniden bulan Forvet Ligde 7 Maç 10 Gol 1 Asist Cupa Sudamericana'da 1 Maç 0 Gol 0 Asist ile oynadı. 2016/2017 Sezonunda Universidad Catolica ile kiralık sözleşmesi devam ettiği için Ocak ayına kadar Şili'de kaldı. Ligde 12 Maçta 13 Gol 5 Asistlik muazzam bir performans ortaya koydu ve Ocak ayında Meksika ekiplerinden Pumas'a 3.8 M € transfer bedeliyle transfer oldu. Pumas'ta o sezon 13 Maçta 8 gol 1 Asistlik performans sergiledi. 2017/2018 Sezonu ise bana göre kariyer zirvesini yaşadığı sezon oldu. Pumas ile 32 Maçta 18 Gol 4 Asistlik performans sergiledi ve sezon sonunda Portekiz devi Benfica'ya 7,8 M €'luk bonservis bedeliyle transfer oldu. 2018/2019 Sezonunda ise Benfica ile 11 Maça çıktı 11 maçta toplamda 270 dk süre aldı. Ortalama 3 tane 90 dakikalık maç ediyor ve 0 Gol 1 Asistlik performans ile oynadı. Benfica'da forma giyememesinin en büyük sebebi gereğinden fazla geniş olan Santrafor rotasyonu. Jonas, Seferovic ve Facundo Ferreyra ile forma yarışından çoğu zaman mağlup ayrıldı.


FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ


* Castillo'nun fiziksel özelliklerinden başlamak istiyorum.  1.79 boyunda ve hava toplarında çok etkili bir isim değil. Savunma hatalarını değerlendirebilir ama stoperlerin üstünden kafa vurabilecek zıplama yeteneğine sahip değil.


* Slimani, Soldado ve Frey'e göre hızlı bir oyuncu ama tipik kontra atak oyuncusu diyemeyiz kendisine.


* Güçlü ve Dayanıklı bir oyuncu, ikili mücadelelerde kolay kolay yıkılmayan, yere düştüğü zamanlar da ise faul alabilecek bir isim, mücadele seviyesi çok yüksek stoperlere ve orta sahaya baskı yapma konusunda bize fayda sağlayabilecek bir isim, Moses ile birlikte takımın fizik seviyesini ve ön alan baskılarından top kazanma ihtimalimizi de arttıracak isim. 



TEKNİK ÖZELLİKLERİ



* Ceza sahası içi ve ceza sahası çevresinde gol yollarında tehlike yaratacak bir isim, genelde plase yerine sert şutlar çekmeyi tercih ediyor.


*Pozisyon alması gerçekten çok iyi, duran top organizasyonlarında ve genel hücum planlamasında nerede bulunması gerektiğini çok iyi biliyor ve çoğu zaman doğru pozisyon alıyor.


*Pivot oyunlarını çok iyi yapabiliyor. Boyu 1.79 olmasına rağmen, stoperlere karşı arkası dönük oyunlarda takım arkadaşlarını çok rahat bir şekilde besleyebiliyor ve topu yönlendirebiliyor. Ekstra olarak arkası dönük oyunları çok iyi oynadığı içinde geriye yaslandığımız maçlarda topu çok rahat bir şekilde ön alanda tutabilir ve hatta Moses gibi hızlı bir oyuncuya kontra atak fırsatları yaratabilir. 


* Pivot oyunlarını çok iyi yapabildiği için de Soldado kadar iyi olmasa da top dağıtımı fena değil.


* Çok iyi bir dribbling ustası değil. Topla harikalar yaratmasını beklemeyin şimdiden.


Ekstra not: Giuliano'dan sonra penaltı atışlarımız da soru işareti olduğunu düşünmeye başlamıştım. Penaltıları Castillo kullanabilir. Fernandao gibi sert penaltı kullanıyor.


MENTAL ÖZELLİKLERİ


İşte geldik en büyük soru işaretlerine;


* Oyuncu agresif ve sinirli bir yapıya sahip, Türkiye liginde müdahalelerin sertliklerini düşündüğümüz zaman oyuncu çabuk sinirlenip tartışmalara dahil olabilir. 


* Avrupa'ya bir türlü uyum sağlayamıyor bence en büyük soru işareti burada, Club Brugge, Mainz, Frosinone'den sonra Benfica'da da tutunamadı. Amerika kıtasında iyi işler yapıyor ama Avrupa'ya oyun stilini yansıtamıyor. 


* En büyük ikinci sorun ise bu sene Slimani'de çok gördüğümüz oyun içinde ara ara düşüşler yaşayabiliyor ve maçın bazı bölümlerinde ortadan kayboluyor. Bunlar çok büyük soru işaretleri ve yönetimin iyice düşünmesi gerekiyor.


TAKTİKSEL YAKLAŞIM



Şuan da içinde bulunduğumuz kötü durumu ve oyuncuların form durumlarını düşündüğüm zaman Castillo transferiyle beraber böyle bir diziliş ile sahada olma ihtimalimiz çok yüksek, Dirar - Isla ve Hasan Ali - Moses ikilisi takımın hem daha işler kanat organizasyonu yapmasına yardımcı olacak hem de takımın direncini arttıracaktır. Ekstra olarak Moses - Dirar ve Castillo aynı anda sahada olduğu zaman inanılmaz bir kondisyon ve ön alanda baskı yapabilecek bir güç elde etmiş olacağız. Defansif bir hücum hattı olarak gözüküyor olabilir ama bazen defans bile en iyi hücum olabiliyor.




Castillo'nun oyun tarzına değinmek gerekirse, fiziksel özellikleri gereğiyle açık alanda oynamayı daha çok seven bir yapıya sahip, yan toplarda ise başarılı olması için yerden sert pasları düşünebiliriz. Savunma arkasına koşular yapmayı seven bir oyuncu onu Benzia ve Mehmet Ekici'nin bu konuda çok iyi beslemesi gerekiyor. Tek santrafor olmayı pek seven bir yapıya sahip değil. Arkasında oynayan oyuncunun onun için yardıma gelip Castillo'yu rahatlatması gerekiyor. Kontra atak oyunlarına pek yatkın bir isim değil ama uzun toplar atıldığı zaman pivot oyunlarını çok iyi yaparak. Topu saklayabilir ya da takım arkadaşlarına kontra atak çıkışları için kilit pasları atabilir. Stoper'e Neustadter'den daha hızlı bir oyuncu olan Sadık geldikten sonra takım boyunu biraz daha kısaltabilirsek, Castillo, Moses ve Dirar'ın ön alan baskıları ile kazanacağımız toplar ve alacağımız ribauntlar bize inanılmaz bir hücum gücü sağlayacaktır. 



SONUÇ


Henüz 25 yaşında olmasına rağmen ayağına gelen bir çok fırsatı tepmiş bir oyuncu, Avrupa'da dört takımda forma şansı buldu ama bir türlü isteneni veremedi. Hem Şili liginde hem de Meksika'da gerçekten çok iyi performanslar ortaya koydu. Benfica'da en büyük şanssızlığı Jonas ve Seferovic'ti. Biz de iş yapar mı? Zor bir soru çünkü daha önce de yazdığım gibi oyuncunun durumu kara kutu ama Avrupa'da tekrardan oynamak istiyorsa artık son şansının olduğunun da farkında olmalı. Slimani, Soldado ve Frey'in bu kadar kötü performans sergilemesinden sonra Castillo'yu büyük bir risk olarak görüyorum. Kendisini kanıtlamış bir oyuncu ile yola devam etmemiz gerekir diye düşünüyorum. Umarım kulübümüze hayırlı olur ve başarılı bir kariyeri olur. #KalplerBeraber






27 Ocak 2019 Pazar

Rakibimiz Yeni Malatyaspor

Rakibimiz Yeni Malatyaspor



 

Merhaba Arkadaşlar, Spor Toto Süper Lig'in 19. haftasındaki rakibimiz, Yeni Malatyaspor hakkında analiz Bilgisel'i hazırladım. İsterseniz buradan okuyabilirsiniz.

GENEL İSTATİSTİKLER

























































İki takımında genel istatistiklerine baktığımız zaman, Fenerbahçe'nin puan tablosu dışında Yeni Malatyaspor'dan daha iyi durumda olduğunu görüyoruz. Tabii ki bu durum iyi olarak gözümüze çarpabilir ama Yeni Malatyaspor'un başarılı olduğu oyun tarzından dolayı böyle bir istatistiğe de sahip olduğunu vurgulamak gerekiyor. Antalyaspor ile birlikte ligin ilk yarısında en büyük sürprizi yapan takım da çoğumuz için Yeni Malatyaspor'du.

Ekstra Bilgi: Yeni Malatyaspor, Antalyaspor'dan sonra ligde en az topa sahip olan takım.


DEVRE ARASI TRANSFERLERİ


GELENLER: Bülent Cevahir, Thievy Bifouma, Robin Yalçın, Barış Alıcı, Yiğithan Güveli, Mustafa Akbaş, Şahan Kaynak, 

GİDENLER: Khalid Boutaib, Sadık Çiftpınar, Sulley Muniru,


Hücum hattındaki en iyi oyuncuları Boutaib ve savunmanın bel kemiği Sadık'ı kaybeden Yeni Malatyaspor Bifouma, Barış Alıcı, Mustafa Akbaş, Robin Yalçın gibi önemli isimleri kadrosuna kattı. Özellikle Bifouma ve Barış Alıcı takımın kanat rotasyonları için gerçekten çok önemli transferlerdi. Sadık'ın Fenerbahçe'ye transfer olmasından sonra Savunmaya takviye yapmak için Mustafa Akbaş ile anlaşmışlardı ama Mustafa Akbaş'ın sakatlanmış olması onlar için bizimle oynayacakları maçta büyük bir sorun olacaktır. Stoper tandemleri, Murat Akça ve Mina olacaktır. İki oyuncuda çok hızlı değiller ve yatarak müdahale yapmaya çok yatkınlar o yüzden de duran top kazanma şansımız artabilir.


SAKAT VE CEZALI OYUNCULAR


Transfermarkt verilerine baktığımız zaman Yeni Malatyaspor'da ve Fenerbahçe'de ciddi eksiklerin olduğunu görüyoruz. Malatya'nın yerel gazetelerinde çıkan haberlere baktığımız zaman ise, Adem Büyük, Guilherme ve Aleksic'in oynayabileceği, Murat Akça ve Buğra Çağıran'ın maç saatinde belli olacağı ve Mustafa Akbaş'ın oynama ihtimalinin çok düşük olduğunu öğreniyoruz. Bu yüzden bilgiselin devamında yorum yaparken, İssiar Dia, Yiğithan Güveli ve Mustafa Akbaş'ı bilgiselin içine dahil etmeyeceğimi şimdiden bildireyim.    




Sakat ve Cezalı oyuncular tablosunda Fenerbahçemize baktığımız zaman, Tolga Ciğerci, Erten Ersu, Oğuz Kağan Günçtekin, Harun Tekin ve Ümraniyespor maçında sakatlanıp oyundan çıkan Michael Frey'in oynaması beklenmiyor.


TransferMarkt, Berke Özer'i U19 takımımızın Slovenya ile oynayacağı hazırlık maçlarının aday kadrosunda olarak göstermesine rağmen, TFF'nin resmi paylaşımında aday kadroda olmadığını görüyoruz. Büyük ihtimalle yedek kulübesinde olacaktır.

Martin Skrtel, Ümraniyespor maçında gördüğü kırmızı karttan dolayı Yeni Malatyaspor maçında cezalı durumda maalesef.






DİZİLİŞ




Yeni Malatyaspor'un maç içi oyun dizilişlerine baktığımız zaman, bu sezon genelde 4-2-3-1 oyun düzenini kullandıklarını görüyoruz. Bu düzende Guilherme ve Aleksic'i çok daha verimli bir şekilde kullandıklarını söylemek gerekiyor. Yeni Malatyaspor hücumlarını genelde açık alanda ve kontra atak oyunlarıyla yaptığı için, Murat Yıldırım genelde arkada kalarak, ribauntları almaya çalışıyor. M. Donald ise hücum hattına ceza sahası dışından destek sağlamaya çalışıyor. 



Sezonun ikinci yarısının açılış maçında Erol Bulut biraz daha farklı bir sistemle sahaya çıktı. Bu düzeni 4-1-4-1 olarak yorumlayabiliriz. Guilherme'nin yokluğunda forvet arkalı düzeni kullanmayarak. Tek ön libero olarak Robin Yalçın'ı kullanmayı tercih ettiler. Önlerinde oyun kurma yeteneği hiç fena sayılmayacak Ahmed İldiz ve M. Donald'ı kullandılar. 


Yeni Malatyaspor'un en büyük silahları kanat oyuncuları, o yüzden de topa sahip olmakla pek ilgilenmiyorlar. İstedikleri tek şey var o da topa sahip olduktan sonra en kısa sürede kanatlara    yönelerek, hücumu başlatabilmek. 


Ekstra Not: Ligde en son oynadıkları Göztepe maçında %36,4 topa sahip olma istatistiği ile oynadılar ve 9 Şut çekip 5 tanesi kaleye isabet etti. İsabetli olan 5 şuttan da 3 gol buldular. 


Önemli Not: Yeni Malatyaspor, Topa sahip olma oranında rakiplerinden daha iyi olduğu maçlarda üç puan alma konusunda ciddi sorunlar yaşıyor. Bu sezon 18 maçın 6'sında rakiplerinden daha fazla topa sahip oldular. 6 Maçta ise 1 Galibiyet 2 Beraberlik 3 Yenilgi aldılar. Oyunu kurma ve rakibi açma konusunda ciddi sorunları var ve savunma oyuncularının da çok hızlı olmamasından dolayı kendi silahlarıyla çok rahat bir şekilde vurulabiliyorlar.


Yeni Malatyaspor'un Pazartesi akşamı oynanacak maçta bu 11 ile sahada olmasını bekliyorum. Eğer ki Adem ve Guilherme sakatlıklarından dolayı oynamazlarsa Barış Alıcı ile Bifouma'yı da ilk 11'de görebiliriz. 





OYUN TARZLARI


Kanatları ve kanat beklerini çok iyi kullanan bir takıma karşı oynayacağız. Oyun yapıları gereği topu çok geride karşılayan santrafor dahil topun arkasına geçmekten gocunmayan ve fırsat buldukları anda hiç beklemeden hücuma çıkabilen bir rakibimiz var. Hücum yönlerine baktığımız zaman Sol kanattan %38 Ortadan %25 Sağ Kanattan ise %37 ile hücum çıkışları yapıyorlar.


Top kalelerine geldiği zaman, kısa paslar ile çıkmak yerine kaleci Farnolle topu uzun göndermeyi tercih ediyor. Hava toplarını karşılaması konusunda Skrtel'in yokluğunda Neustadter ve Sadık'a çok büyük iş düşüyor.

Hücumlarda stoperler ve Murat Yıldırım aktif oyuna pek dahil olmuyor. Genelde top kanatlara gönderildiği zaman bekler bindirme yapıyor. Guilherme eğer ortadaysa ceza sahasına yaklaşıyor M. Donald ceza sahası dışından yardım için bekliyor. Stoperler oyun boyunu kısaltıp, Ribauntlar için arka tarafta bekliyor. Bu konuda ligin ilk yarısında Sadık'a sahip olmaları onlar için çok büyük avantajdı. Sadık şişirilen toplara müdahale etme konusunda şuan da Fenerbahçe'de de fark yaratan bir isim. 


Hücum hattındaki oyuncuların boyları çok uzun değil. O yüzden de topu oyun alanının sonuna kadar getirdikleri zaman havadan orta açmak yerine genelde yerden sert paslar atıyorlar. Oyunculara bu konuda uyarılar yapılması gerekiyor. 

Savunma çıkışları dışında genelde topu yerden oynamaya çalışıyorlar. Farnolle ve Stoperler topu şişirerek uzaklaştırıyor.


Eğer ki kapalı savunmalara karşı oynuyorlarsa ve oyunu açma konusunda sorunlar yaşıyorlarsa uzaktan şut çekmeyi tercih ediyorlar. Maç başına çektikleri 11.1'lik şut ortalamasının 4.8'i ceza sahası dışından geliyor. 4.8'lik ceza sahası dışından çekilen şutlardan da sadece 0.2'lik başarı oranına sahipler. Bu da demek oluyor ki oyunu kapalı tutmamız skor bulmalarını zorlaştıracaktır. 


Takımın en çok şut çeken oyuncusu Danijel Aleksic bu sezon maç başına 2.5'luk bir şut istatistiğine sahip ve bu şutların 1.4'ü ceza sahası dışından, Aleksic bu sezon ceza sahası dışından sadece 1 gol atabildi. Yine de Volkan'ın kalede çok dikkatli olması gerekiyor.


DİKKAT ÇEKEN OYUNCULAR



Fabien Farnolle: 34 yaşındaki Beninli emektar kaleci, Sezonun başında formayı Ertaç'tan aldıktan sonra 12 Maçta 14 Gol yedi ve 4 maçta kaleyi gole kapattı. Yaşına göre Refleksleri çok iyi ve beklenmedik topları çok rahat bir şekilde çıkartabiliyor. Bu sezon ligde 12 Maç veya daha fazla maçta oynamış kalecilere baktığımız zaman  maç başı kurtarış ortalaması 3, Maç başı altı pastan kurtarış ortalaması 0.3 ve Ceza sahası içinden kurtarış ortalaması da 2.1 bu istatistikler gerçekten çok iyi. Farnolle'yi izlerken 34 yaşında olduğunu hiç belli etmiyormuş gibi.  Bu sezon Malatyaspor ligde sadece 18 gol yedi ve Başakşehir'den sonra Bursaspor ile beraber ligde en az gol yiyen takım durumunda bunun en büyük sebebi de Farnolle'nin inanılmaz. performası.






 Danijel Aleksic: 27 Yaşındaki skorer hücum oyuncusu, Aleksic bu sene Yeni Malatyaspor'da çoğunlukla sağ kanatta oynasa da ona kanat oyuncusu demek pek doğru olmaz. Orjinal mevkisi forvet arkası olan Sırp yıldız, birden fazla mevkide oynayabiliyor. O yüzden de joker diye nitelendirebileceğimiz bir isim. Solak, teknik kapasitesi çok üst seviyede ve skor yeteneği Yeni Malatyaspor için tartışılmayacak seviyede Bu sezon ligde 17 maçta 7 gol 2 Asistlik performans sergiliyor ve takımının en golcü ismi. Maç başına şut ortalaması 2.5 ve bunların 0.4'ü ağlarla buluşuyor. Büyük ihtimalle bize karşı oynayacakları maçta sağ kanatta oynayacak, Sol bekimiz Hasan Ali'nin ve Sol stoperimiz Sadık'ın çok dikkatli olması gerekiyor.








Guilherme: Bu sezon adından sıkça söz ettiren isim, Benevento'dan kiralık olarak geldi. Ligde 15 Maçta 4 Gol 7 Asist ile oynadı. Aslında Aleksic'in aksine Legia döneminde Sağ açık oynuyordu. Geçen sezon Benevento'ya transfer olduktan sonra İtalya'da On numara olarak forma giydi. Malatyaspor'a geldikten sonra hem 8 hem de 10 numara mevkilerinde oynayarak kariyerine devam ediyor. Maç başına 1.9 kilit pası var. Oyun kurulumunun en önemli parçalarından bir tanesi Defansif orta sahamız kim olacaksa, Mehmet Topal veya Jailson, Guilherme'ye rahat oynama imkanı vermemesi gerekiyor. Tehlikeli bir oyuncu kanat organizasyonların da ceza sahasına girip kendisini unutturabiliyor. Dikkatli olmamız lazım. 





ZAYIF YÖNLERİ



*Sadık ayrıldıktan sonra Murat Akça, Mina ve Mustafa Akbaş 3'lüsü savunma için büyük soru işaretleri üç oyuncu da çok hızlı değil ve hamle oyuncuları. Soldado'nun savunma arkasına yapacağı koşularda sorunlar yaşayabilirler.


*Hava toplarında büyük problem yaşıyorlar. Hem oyuncu paylaşımı hem de alan paylaşımların da büyük sorunları var. Malatyaspor'u ortadan açamayan takımlar kanat organizasyonlarına döndükten sonra biraz daha fazla verim alıyorlar.


*Farnolle, Hava toplarında çıkmayı tercih etmiyor genelde reflekslerine güvenip çizgide kalıyor. Bu da büyük bir risk Yeni Malatyaspor adına.


*Topa sahip olma oranında rakiplerinden daha iyi oldukları maçlarda çok fazla puan kaybı yaşadılar. (1 G 2 B 3 M) düşük tempoda oyun kurma ve yaratıcılıktan uzak bir takım eğer ki maç içinde Guilherme kilitlenirse ve top Yeni Malatyaspor'da kalmaya devam ederse arkada çok büyük açıklar bırakacaklardır.


* Stoperleri teknik değil. Ön alan baskılarında şişirmek durumunda kalacaklar. Eğer ki baskıları doğru zamanda ve yerinde yapabilirsek iyi sonuçla ayrılabiliriz ama zamanlama hataları yaşarsak veya eksik oyuncuyla baskılar yaparsak bunu çok yapıyoruz. Arkada çok boş alan bırakabiliriz.


*Çok fazla hücum setlerine sahip değiller. Genelde kanat organizasyonları deniyorlar veya oyun sete dönüyorsa, M. Donald, Guilherme veya Aleksic gibi oyuncularla uzaktan şut çekmeyi deniyorlar.



NASIL OYNAMAMIZ GEREKİYOR?

Bence Pazartesi akşamı oynayacağımız maçta bu ilk 11 ile sahada olmamız gerekiyor. Isla - Jailson orta sahası hem ön alan baskılarını kırabilecek seviyede hem de Guilherme ile M. Donald'ın hücum çıkışlarını engelleyecek durumda. Moses'in sağ açıkta oynayacak olması da bizi defansif anlamda çok rahatlatabilecek bir durum o yüzden de, sağ bekte Isla ve Şener'den daha ofansif olan Dirar'ı tercih etmek daha doğru olabilir. Eğer ki düzen de bir problem yaşanması durumunda oyun dizilimini ikinci görsel haline getirmekte çok zor olmayacaktır. Bana göre bu maçta yapabileceğimiz en iyi şey kapanmak olacak. Çünkü Malatyaspor'un en güvendiği silah Kontra atak ve  hızlı kanat organizasyonları.

Görsel:1                                                                                        Görsel: 2



Maça çok yüksek konsantrasyon ile başlamamız gerekiyor ve genel olarak takımın mücadele gücünü ve moralini düşüren Ayew ve Slimani'den uzak durmamız gerekiyor.


Yeni Malatyaspor bizden ön alan baskıları yapmamızı isteyecektir ve arkada açılan boşlukları değerlendirmek için ellerinden geleni yapacaklardır. O yüzden de beklerimiz ile beraber özellikle Neustadter'in uyanık olması gerekiyor. Ersun Yanal geldikten sonra ön alan baskısı yaptığımız pozisyonlarda zamanlama hataları yapıyoruz ve orta sahamızda çok ciddi açıklar veriyoruz bundan uzak durmamız gerekiyor.



Topu rakibimize teslim edip, topun arkasına geçebiliriz. Çünkü daha önce de yazdığım gibi Malatyaspor uzun süre topu ayağında tuttuğu zaman doğru işler yapamıyor ve kontra ataklara çok müsait bir takım haline geliyor.


Duran top savunmasında Alan savunması yapmak yerine adam adama savunma yapıyorlar ve altı pas çevresinde iki tane de boş adam bırakıyorlar. Adam adama markajdan kurtulmanın en kolay yolu, küçük küçük kümeler halinde pozisyon alıp atış sırasında harekete geçip dağılıp aksiyona geçmektir. Oyuncularımız bunu yaparak daha iyi fırsatlar yakalayabilirler. 



Hava toplarında da ciddi zafiyet yaşayan bir rakibimiz var. Onları bu konuda vurmaya çalışabiliriz. Frey'in sakat olması, Islam Slimani'nin futboldan uzak olması gibi faktörleri düşündüğüm zaman, Soldado'dan bir şekilde yararlanmamız gerekiyor. 


SONUÇ


Rakibimiz ilk yarının en flaş takımlarından bir tanesi, oyun planlarını çok iyi uygulayıp, oyun disiplininden asla kopmuyor. En büyük silahları açık alanda kanat organizasyonları ve kontra ataklar. Boutaib ve Sadık gibi iki tane kaliteli oyuncusunu kaybedip, Bifouma ve Barış Alıcı gibi iki tane önemli transfer yaptılar. Bizim için zor bir maç olacak ama yeni transferimiz Victor Moses'e bu maçta çok güveniyorum. Özellikle kontra atak çıkışlarında ve gollük paslarda çok işimize yarayacaktır diye düşünüyorum. Umarım maçı kazanır ve üst sıralara tırmanmaya başlayıp bu kötü durumdan çıkarız. #KalplerBeraber